Manifesto gibi bir siir
Yemin Canım sağ oldukça rahmetli babam Susarsam,hakkını helal etmesin Ak sütün emziren ihtiyar anam Susarsam hakkını helal etmesin. Yerindedir daha aklım iradem Ve işte yeminim, işte ifadem
Bir yarım şiiri daha tamam ettik.
Usul usul dalgalar çekilirken, Bir sen kaldın deniz yıldızı, Birde ta şuramda bir boşluk Bir ince sızı… Ben kendi koyuma döneceğim, Sen ise kendi denizine… Umuda bırakılmış, Cam şişede notlar gibi, Bunu da yazıp bırakacağım. Bir bilinmezin deryasına düşmüş, Yelkenli misali yol, iz bilmem. Gönülde yaş, aşk- ı ummanda bir damla. Yazan mı, yazılan mı daha layık aşka? Kim çözebilmiş bu bilmeceyi, evveli ahir zamanda. Ezcümle deniz yıldızı, sen kendi kıyında, denize meftun. Ben ise kendi koyum da, bir bilinmezin ortasında... Sığınacak limanım yok. Mehmet Cuma ÖZTÜRK 06.04.2020
Reklam
Kim çözebilmiş bu bilmeceyi?
Gönülde yaş, aşk-ı ummanda bir damla Yazan mı, yazılan mı daha layık aşka? Kim çözebilmiş bu bilmeceyi, Eveli ahir zamanda. Mehmet Cuma Öztürk 02.04.2020
aynaya bakınca, gözüm ilişince kendime çok yabancı geliyorum. fikirlerim mi değişti, gözüm kaşım mı farklılaştı bilemiyorum. ayrımı fark edemeyecek kadar uzun zamandır göremediğim ve yüzünü de zaten öyle çok da iyi hatırlamadığım bir yabancıyla yüz yüzeyim. bu eller hiç bir nar çiçeğini ezecek gibi değil, avuçlarımda abanılacak böğürtlenler yok.
■ NEYZEN TEVFİK VE HASAN ÂLİ YÜCEL ▪ 1916 senesinde 19 yaşında genç bir delikanlı Erenköy’de yürümektedir. Talimgah denilen yerde bir kalabalık fark eder. Kalabalığa yanaştıkça bir müzisyenin enstrümanından yükselen melodiyi duyumsar. Yaklaşır. Delikanlı, enstrümandan yükselen tınıya gözlerini kapatarak huşu içinde bir süre
477 öğeden 301 ile 310 arasındakiler gösteriliyor.