Gökyüzünde bulut, denizde fener, savrulan yaprak, çölde açan çiçeksin. Sonsuzluk hissisin. Susmalar dolu kuyumsun. Zirvesi, sınırı, saati, yeri, mevsimi olmayan büyük yoksunluğumsun. Çoğalan şiirimsin. Okyanusumsun boğulduğum.
"Çoğalan şiirimsin, Okyanusumsun boğulduğum Yenilginin o kadarı işte..."
Reklam
"Ne zaman gözlerine baksam, kalbimi bir savaş meydanında lime lime edilirken buluyorum. Saklanacak bir zırhım, çözülemez bir gizemim kalmıyor. Sen, benim kazanamadığım savaşımsın. Sır olan her şeyim, yazılmamış harflerimsin. Sen benim kalbim, aklım ve kafamın içisin. Hayaline başımı yaslayarak; ülkelere, şehirlere götürdüğüm uzun yolculuklarımsın. Gökyüzünde bulut, denizde fener, savrulan yaprak, çölde açan çiçeksin. Sonsuzluk hissisin. Susmalar dolu kuyumsun. Zirvesi, sınırı, saati, yeri, mevsimi olmayan büyük yokluğumsun. Çoğalan şiirimsin. Okyanusumsun boğulduğum. Yenilginin o kadarı işte!"
“Ben senin mecburunun - başkaca yokum - yasak şiirimsin her hâlin ayrı - isyanını seviyorum genç,güzel ve cesur...”
Ellerin Dost kentleri yıkıp sana gelmişim Esirin olmayı şeref bilmişim Bilsen ıssızlıktan nasıl yılmışım Bu sessiz dünyama girecek misin? Ellerini bana verecek misin? Gül yüzünü geceler dokurum Şiirimsin günde bin kez okurum Dara düştüm sağım solum uçurum Şimdi bu müşkülüm görecek misin? Ellerini bana verecek misin? Ümitler dal-budak, ümitler sıcak Ellerinki karanlığı kovacak Bir rahmet bekliyorum yağdı yağacak Bu kısır toprağı sürecek misin? Ellerini bana verecek misin?
Sen benin henüz yazılmamış şiirimsin. Mısralarda hece hece kelime kelime.. Sen gizli uyak, redif, hikaye, aslolan mahlasta gizledigim sevdamsın.
Reklam
57 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.