İnsanın iradesine el koymak mı??
Yanılmıyorsam hepiniz ilk başta olacak şey değil diye yorumladınız. Bende kitabı okumadan önce böyle bir soruyla karşılaşmış olsaydım her ne kadar muhteşem bir kurguya yazılmış olursa olsun sizlerle aynı fikirde olurdum taki kitabı okuyana dek.
Öncelikle 
Otomatik Portakal, ingiliz yazar 
Anthony Burgess tarafından yazılan bir roman. Kitapta toplumsal şiddet, özgürlük ve kontrol konularını ele almaktadır.
Kitabın başkahramını olan Alex, genç bir çetenin lideridir. Kitabın ilk başlarında yer yer beni sinirlendirmeye neden olsada sonrasında lideri olduğu çetenin kumpasına gelerek hapse atılır. Olaylar bundan sonra gelişmeye başlar. Kitabın başlarında Alex'se sinirlensem de sonrasında Bi o kadar da acıdım. Bulunduğu hapishanede yapılan bir deney sonucu iradesine el konularak otomatikleştirilmiş bir hale gelen Alex yaşadığı acıları ve sıkıntıları bizlere anlatıyor.
Yakın çevremden kitabı okuyan arkadaşlarım fazla beğenmemişti bana da olumsuz bir takım yorumlarda bulundular ama ben başlayınca sevdim. Sizlerde eğer hâla okumadıysanız sizlere tavsiyem önyargılarınızı kırarak kütüphanenize alıp okumanız.
Okuduğum kitaplar arasından en çok beğendiğim kitaplardan biri diyebilirim. Herkese keyifli okumalar dilerim:))
Şiirlendiğim bir gün daha..
Merhaba 1k okurları!
Şiirlenmek istedi gönlüm.
Piraye'min,
AlegriA'mın,
https://1000kitap.com/MatSiyaah'mın alıntılarında rasladığım ve okumak için heveslendim. 
Banksy yazarın da 1k'da bulunması ilgimi daha bir çekti. Neden mi?
Kitabı okurken bazı duyguları yazara sormak gibi muhteşem bir duyguyu bize bahşediyor 1k...
Satırlarda kendimden parçaları aldım sayfalarıma sakladım. Yalnızlığına, özgürlüğüne aşık birinin özlem dolu duygularını devrik kelimelere aktarışını okudum. Yazarla şahsen hiç bir tanışmışlığım yok ama, duyguları tanıdık geldi.
Kalbine sesleniş.. Hayat yolundakı en yakın yoldaşımızdır kalp. Peki vefalı mı? Biz mi kalbimizi yorarız, o mu bizi olmazlara mühürler? Yorgun düşer, yorgun düşürür. Nefes keser, nefes nefese bırakır. Tükendiğinde bırakmaz da, az daha sabretsin diye beklediğinde yarım bırakır.
Serzenişlerin duygu yüklü dokunuşu vardı dizelerinde. Hani diyor ya yazar;
"Seni az seviyorum"...
Evet yazar bey, çok seviyorsunuz. Şiirlere aktaracak kadar, kelimelerden taşıracak kadar çok seviyorsunuz. Bir gün özgürlüğünüzden vazgeçecek kadar "az", ama çok seviyorsunuz.
Sevenlerin şair olduğu duraktır aşk.
Şairler mi aşık, şiirler mi aşk kokuyor acaba...
Ben bu gün şiirlendim de, şiirleriniz beni misafir etti. Kaleminiz tükenmesin, yüreğinize sağlık Banksy
Keyifli okumalar..
