Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
ŞEYH AHMED YASİN'İN "ÜMMETE MEKTUBU"
Filistin'de yaşananlara duyarsız kalındığını, Filistin'in sahipsiz bırakıldığını gören Şeyh Ahmet Yasin, ölmeden bir yıl kadar önce dünya Müslümanlarına hitaben sitem dolu bir mektup kaleme aldı. Mektubunda ümmeti Allah'a şu sözlerle şikâyet etti: Allah'ım! Ümmetin suskunluğunu sana şikâyet ediyorum! Ben ki kocamış bir
Sayfa 111Kitabı okudu
"Kadınlık kutsal ve kıymetlidir, çünkü evvela hayatı, sonra da saadeti onlara borçluyuz. Bunun için onlara layık oldukları yüce mevkiyi vermeliyiz ... Ben bu hayat şartlarından memnun olmayıp da şikayet edenlere saldıran kadınların karşısındayım. Avrupa'da kadınlar seçim hakkı, memuriyet hakkı istiyorlar. Biz ise onları burada refah ve saadet hakkından değil, hayat hakkından mahrum bırakıyoruz. Zira karanlık evlerinde yosunlanan kadınlar için hiç kimse yaşıyor diye iddia edemez. Evler böyle. Sokağa gelince, bugün namuslu bir kadın sokağa çıkma mecburiyetini azap olarak bilir. Çünkü azıcık temiz ve şık oldu mu bütün erkekler tacizkâr tavırlar ve bakışlarla kendisini durmadan rahatsız ederler. Bu tacizi dil ve hatta elle yapmaya kadar küstahlığa götürenler de olur. Sonra da bazen kadın olmak itibariyle süse düşkün olan zavallıların kıyafetlerine hücum olunur; hükümet ikide birde kim bilir nasıl garip fikirler ve akımlara yenik düşerek bu hücumu teşvik edecek beyannamelerle bu hareketi kızıştırır. O zaman biraz modaya uygun bir kıyafetle sokağa çıkan kadınlar için her adımda küstah bir taciz muhakkaktır. Kadın, erkek, ihtiyar, genç, bey, ağa. Herkes. Kızlarını, karılarını aynı kıyafetle sokağa çıkaran adamlar bile bu zavallıya lanet bakışlarla bakarlar. Bu ise hayat değildir, yalnız bir işkence..."
Sayfa 30 - İş Bankası Kültür Yayınları
Reklam
"Vefa, yalnızca bir semtin adıymış meğer!" kırgınlığı anlaşılabilir şey kuşkusuz. Hele böyle fiyakalı bir cümlede geçiyorsa paylaşılabilir de demektir, çokça paylaşılıyor! Bunu vefasızlıktan şikayet edenlere bırakalım diyeceğim ama, kim değil ki? İğne buralarda bir yerde olmalı, çuvaldız bulamıyorum diyorsanız!
şikayet edenlere...
Sabah işe giderken, otoban kenarındaki yeşil alanda bir köpek gördüm. Köpeğin sağ arka bacağı yoktu. Bu eksikliğine rağmen, güneşli bir İstanbul sabahında, çimlere sırt üstü yatmış, kendi kendine oynuyordu. Kalbim ışıdı. Bir köpek bile, başına gelen felakete rağmen, nasıl da şükrediyor, kendisine verilen cana nasıl da saygı duyuyordu. En ufak bir sıkıntıda isyan eden, sesini yükselten insanlara duyrulur...
Sayfa 8 - PDFKitabı okudu
Reklam
"...insanlardan şikayet edenlere ve dünyada hep nankörlerle karşılaştıklarını söyleyenlere benzemeyin. Kendi kendini heykelleştirmek olmaz mı bu? Sonra, insanlar hakkında bilgimizin azlığını belirtmemiz biraz bön olduğumuzu da gösteren bir işaret değil midir? Hem siz bir iyiliği, tefecinin faizle para verişi gibi mi yapacaksınız?"
Sayfa 170 - Lilith Yayınevi
Şikayet edenlere
Sabah işe giderken, otoban kenarındaki yeşil alanda bir köpek gördüm. Köpeğin sağ arka bacağı yoktu. Bu eksikliğine rağmen, güneşli bir İstanbul sabahında, çimlere sırt üstü yatmış, kendi kendine oynuyordu. Kalbim ışıdı. Bir köpek bile, başına gelen felakete rağmen, nasıl da şük- rediyor, kendisine verilen cana nasıl da saygı duyuyordu. En ufak bir sıkıntıda isyan eden, sesini yükselten insanlara duyrulur...
şikayet edenlere...
"...Allah bu dikenler arasında bile bu kadar güzel gül yaratıyor." diye sevinmelisin.
Sayfa 107 - timas yayınları 24. baskı
142 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.