Kendini bil diye başladı felsefenin uçsuz bucaksız benlik arayışı. İşte bu kitap da o sorunsal çevresinde kendini bilebilmek için bizlere güzel ama zorlu bir süreç sunuyor. Karakterlerin her biri üzerinden anlatılan süreç benzer noktalara sahip olduğu için o noktalarda sıkılmak mümkün ve odağınızı da kaybedebilirsiniz. Onun dışında aşık olmak anne olmak birinin bir şeyi olmak ya da kendini oldurmak adına çok şey bulacaksınız.
Mümkün dünyalarınızı keşfedebilmeniz dileğiyle.
Seyir
Canı sıkılmak, zaman çiğnemektir.
Arasıra kendinize küçük yalnızlık deneyimleri yaratın ve bu fırsatı iyi değerlendirin. Birkaç gün evde kendinizle başbaşa kalın, strese girmeyin, korkmayın, paniklemeyin.” of çok sıkıldım kendini başbaşa kalamayacağım, ben de bir sorun var “kaygısına girmeyin. Eskilerin dediği gibi sıkıcan iyidir çabuk çıkmaz. Sıkılmak, sizi yaratıcı olmaya zorlayacak bir motivasyondur aynı zamanda, ondan korkmayın, onu benimseyin ve sizi neye teşvik ettiğine bakın, sıkıntınızın sesini dinleyin.“
Sıkıldığınız da dizilere sarılmayın, televizyonu açmayın, telefonu elinize almayın, sosyal medyaya girmeyin, kitap okumaya kalkışmayın. Bunların hepsi sıkıntınızın sesini bastıracak olan oyalanma araçlarıdır. Kendinizle baş başa kalmaya karar verdiyseniz, gerçekten kendinizle baş başa kalın. Araya ne birini sokun ne de bir başka oyalanma aracı… Hiçbir şey yapmadan durun kendinizle…
Sizi ne yönde bir yaratıma yönlendirecek bu minik yalnızlık molaları bir bakın bakalım. Zamanla bu işte ustalaştıkça emin olun daha fazla yalnız kalmak isteyeceksiniz. Çünkü kendi yolunuzu bulmuş olacaksınız. Merkezinize ulaşmayı başaracaksınız.
Çoğu insan beş dakika bile bile tahammül edemiyor kendi ile yalnız kalmıyor ama etrafındaki herkesin bu tahammülü göstermesini bekliyor. Kendiyle başbaşa kalmaya çekildikten birkaç dakika sonra ya dizi izlemek istiyor, ya YouTube açıyor, ya sosyal medyaya giriyor, ya birileriyle yazışıyor, ya kitap okuyor, ya uyuyor. Bir arkadaşıyla oturup sohbet eder gibi karşılıklı koltuklara geçip oturamıyor kendisiyle…
Sayfa 116Kitabı okudu
"Bu uğurda hiç sıkılmak yok.Döverim,dedim; aldırmadı bile.
Dayak yiyen önder haha"
Sürekli bir şeyler yapmak ya da yapacak bir şeyler icat etmek zorunda olduğumuz fikri içimize işlemiş. İnsanın bir meşguliyetinin olması bir bakıma iyi bir şey, uğraştığımız şey çok aptalca olsa bile. Ne pahasına olursa olsun sıkılmak istemiyoruz ancak ben, sıkılmaktan hoşlandığımı fark ettim. Sıkıntının hakkı yeniliyor. Gregus'a, planımın mutlu olana dek sıkılmak olduğunu söylüyorum. Sıkıntının ötesinde tatmine benzer bir şeyin bulunduğuna şüphem yok.
Ahret ancak hiçbir söylenen ile düşünülen ve hayal edilen ile beraber anılmayacak bir yer ise ki ben öyle umuyorum, öbür dünya denmeyi hak eder. İncirle, üzümle, zeytinle, köşkle, huri ile nehir ile... yok. İnsan söylerken sıkılıyor, orda sıkılmak yok diyorlar bir de. O sıkılma bilmez salaklardan burda çok diyemiyorsun.
Normal insanın yaşamaya kurgulanmış bir nüvesi var. Benim gibi normal olmayanlar, normaller tarafından koyulan kurallara uyum sağlayana kadar hastanelerde ilaç ve şok tedavisi görüyorlar. Ne zaman ki “Yaşamak istiyorum" diyerek hayata dört elle sarılıyorsun, o zaman seni aralarına kabul ediyorlar ve onlarla olmaya hak kazanıyorsun. Çünkü normal olmak, yaşamayı istemek demek... Bu onların kuralıydı, benim değil...
İntiharı düşünüyordum. Ölmeyi istiyordum. Bu beni farklı kılıyor ama diğer insanlardan üstün kılmıyordu, bunu da biliyordum. İnsanlar farklıyı arıyorlar, farklıyı görmeyi seviyorlar, değişik bir tür hayvana bakar gibi bakıyorlardı yüzüme. “İntiharı düşünen insan böyle bakarmış, ne tuhaf” diyerek, hayretle... Belki de zayıflıktı intihar kararı, yanlıştı, ama bunu bilemiyordum. Bildiğim, daha doğrusu bipolar bozukluğun doğasında olduğunu sonradan öğrendiğim şey, bu istek, benim bir o kadar da hayata bağlı, neşeli, dışadönük halimi inkâr edişimdi.
Bu duygu halinde oluşumu eleştirenler oldu. Yaşamaktan sıkılmak benim için felsefi bir süsmüş, dikkat çekmek istiyormuşum... Böyle dediler, eleştirdiler.
Sayfa 52Kitabı okudu
Zavallı dostum bizimle olmaman ve gündelik hayatın sefilliği içinde sıkılmak zorunda kalman ne acı. O huzursuz ve asil yüreğinle ulaşmak için sürekli can attığın şeyi ölüm atmosferinde bulabilirdin.
Washington Diplomats'a geçtiğimde her deplasman maçından önce engelli çocuklarla antrenman yapmam gerekeceği söylenmişti. Başta çok zor geldi. Birkaç ay sonra hiçbir işe yaramadığı için bırakmak istediğimi söyledim. Topu, vurmalarını istediğim yönün tersine atıp duruyordu çocuklar.
Organizatörlere bunu söylediğimde antrenmanlarımızdan
Sayfa 80Kitabı okuyor
Sıkılmak denen lanetin pençelerine düştük yine. Birilerine sataşasım geliyor böyle olunca 😂😂
Karşı Gelme Bozukluğu ve Davranım Bozukluğu
Karşı gelme bozukluğu, tansı tipik olarak, tepesi atmak, kaygıcı olmak, kolayca sıkılmak ve içerlemek gibi, olumsuz, düşmanca ve muhalif davran kalıplarına sahip çocuklara ve ergenlere konur.
Sayfa 308 - Kaknüs PsikolojiKitabı okudu
Kül Kelebek
"Odanın duvarlarının renginden sıkılırsın Ada, yaptığın ödevden sıkılırsın,havanın renginden sıkılırsın,yaşadığın şehirden sıkılırsın belki ama bir insandan sıkılamazsın. Sevmiyorsundur artık onu, sıkılmak bahanedir."
Sayfa 132
Nilgün Marmara'dan öğrendiğimiz tuhaf bir duygu var:
Mutluyken de sıkılmak, yalnız hissetmek, küskün olmayışımıza rağmen tarifsiz bir yorgunluğun içinde kalakalmak!
Bazı şeyler bazen sadece olurlar. Açıklama gayretleri ise sadece şaşkınlığımızdan ve cehaletimizden ibaret..
Kış Uykusu
Valla ben evim, odam, kitaplarım neredeyse kendimi oralı hissederim; başka bir yere de ihtiyaç duymam. Ya bu insanın kendine bir dünya yaratabilme, kendini oyalayabilme yeteneği ile ilgili bir şey. Sıkılmak ne demekmiş ya? Sıkılmak için hiçbir zaman bir saniye vaktim olmadı benim. Ayrıca sıkılmak denen duygunun son derece lüks bir duygu olduğunu düşünüyorum bugünkü şartlar altında.
Nilgün Marmara'dan öğrendiğimiz tuhaf bir duygu var: mutluyken de sıkılmak, yalnız hissetmek, küskün olmayışımıza rağmen tarifsiz bir yorgunluğun içinde kalakalmak!
Bazı şeyler bazen sadece olurlar. Açıklama gayretleri ise sadece şaşkınlığımızdan ve cehaletimizden ibaret..