Sıla-i rahim yapan, akrabasından gördüğü iyiliğe iyilikle karşılık veren kimse değil, akrabası kendisine iyiliği kestiğinde dahi onlara iyilik yapandır.
(Buhari, Edep, 15)
Sayfa 302 - Türkiye Diyanet Vakfı YayınlarıKitabı okudu
Ve geçmişi sıla belleyenler ömür boyu gurbette yaşamaya mahkûm olduklarına göre, ya hafızayı hatıralardan uzaklaştırmak lâzımdı ya da hatıraları ait oldukları zamandan. Aksi takdirde, acıtırdı geçmiş; boş yere yaralanırdı insan.
Ara sıra elde edilen başarılar; bir hayatı, bir boşluğu doldursun, bir sıla özlemini gidersin diye aradığım sevinçler yok değildi; ama bunlar öylesine yetersizdi ki duyduğum varoluş kaygısını birazcık olsun dindiremiyorlardı bile. Beni oyalamaktan öte yapabildikleri birşey de yoktu. Istırap ve başarısızlıklar bana, başarının sevinçlerinden daha gerçek gibi geliyorlar.
"Sana öğreteceğim,"diye fısıldadı. "Korkularını almayacağım, belki sana yenilerini vereceğim... Ama bunu yaparken güven duymayı ve birine inanmayı yeniden öğreteceğim. Yemin ederim, öğreteceğim..."