168 syf.
·
Not rated
·
Read in 15 hours
kalemi kamera gibi kullanmak; bir çanakkale savaşı günlüğü..
18 mart 1915 deniz savaşı sonrası 25 nisan 1915te başlayan çanakkale kara savaşlarına dair yerli yabancı yazarlar, tarihçiler, araştırmacılar tarafından yazılmış birçok kitap var. okumuş olduğum bu kitap dışarıdan bakıldığında bunlardan biri gibi görünse de aslında tam olarak böyle değil. zira
Kıyamet Koptuğunda
Kıyamet Koptuğunda
adı verilen kitap çanakkale kara savaşında
Kıyamet Koptuğunda
Kıyamet KoptuğundaHasan Cevdet Temizkanlı · Yeditepe Yayınevi · 201527 okunma
_ yine mi bu salak diziyi izliyorsun kızım sen? _ neyi varmış dizinin ben çok seviyorum! _ sıradan bir aile işte oturup yemek yiyorlar, misafirliğe gidiyorlar, birlikte aptal şarkılar söylüyorlar...ne anlıyorsun bütün bunlardan? _ ya abi ben çok şey anlıyorum...mesela bize bak, ablam sürekli o züppenin peşinde , annem dersen babamla hep tartışıp odasına çekiliyor, ya sana ne demeli gece gündüz bilgisayarda oyun game ower yapıyorsun.... _ bizim aile böyle kızım işine gelmiyorsa başka bir yer bul kendine ha ha ha ha! _ hiç komik değil abi git ya başımdan bırak da filmimde doğru düzgün bir aile ortamı izleyeyim, sıcak bir yuvaya ihtiyacım var benim!. _ şimdi anlaşıldı senin neden bu salak... belki de salak değildir dur ben de bakayım biraz! _ bak bak iyi bak abi sen de seversin ailemizi....
Hanife Çıta
Hanife Çıta
Reklam
Bir ninenin sözü kulağına küpe olsun: Hele önce yaşa! Önce çiğnen bakalım! Sen de çiğne! Hele burnunun ucuna kadar, şuraya kadar dol, ensende boza pişsin hele, yüreğin yüzükoyun yerlerde sürünsün bir; bu işi ancak o zaman tekrar konuşabiliriz. Ama şimdi delilik etme, anlaşıldı mı? Şimdi buradan çek git, gözümün nuru! O senin yerin dibine geçesi bir avuççağız ömrün benim için nedir ki? Senin olsun!
Sayfa 33
“Tamam, anlaşıldı; bir şeyler öğrenmiş, bir şeyler düşünmüşüz işte. Öğrendiklerimizin, düşündüklerimizin hepsini sayıp dökecek miyiz şimdi? Çiğlik edip ne kadar piştiğimizi mi anlatıyoruz?”
Bir ninenin sözü kulağına küpe olsun: Hele önce yaşa! Önce çiğnen bakalım! Sen de çiğne! Hele burnunun ucuna kadar, şuraya kadar dol, ensende boza pişsin hele, yüreğin yüzükoyun yerlerde sürünsün bir; bu işi ancak o zaman tekrar konuşabiliriz. Ama şimdi delilik etme, anlaşıldı mı?
(Kadın yok) şark milletleri kadınlarının günü miting konuşması ;
Şarklılardan olan bu şehirde, hiç olmazsa mitinge karışacak birkaç tanecik yerli kadın aranıyordu. O anda bir kenardan feraceli, yaşmaklı birkaç kadın görünse, herkesin birden yüzü gülecekti. Yollar açılacak, gelenlerin ayakları altına halılar serilecekti. Hepsi de başköşeye geçirileceklerdi. Filmleri alınacak, resimleri çekilecekti. Her şey
Sayfa 197Kitabı okudu
Reklam
10/10 puan verdi
·
Liked
İNANILMAZ BİR TUTUKLAMA “Tutukluyorum, götürün”. Dedi Yargıç. Jandarmalarla çıktık koridora, ikisi birden yapıştılar kollarıma. Onlardan daha sert ve öfkeli “Bırakın lan” dedim, kollarımı çekerek. Bırakıverdiler. Sanki komutanlarıydı bırakın diyen; Onlara döndüm, “Ben giderim cezaevine size gerek yok” diyerek yürüdüm. Aşağı dönerken bir göz attım geriye, aynı yerde dikilip kalmışlardı. Adliyenin avlusundan geçip caddeye çıktım. Tesadüfe bak, beni tutuklatan komutan bana doğru geliyor. Beni gönderdikten sonra o da gelmiş peşimden, bakıyor şaşkın şaşkın. “Helal olsun beni tutuklattın” dedim yanından geçerken. “Jandarmalar nerede”, dedi. “Jandarmaya gerek yok, kendim giderim cezaevine” diyerek umursamaz bir şekilde yanından geçip gittim. Az ileride bir berbere girdim. Hippi gibi uzun olan saçı ve sakalı kestirip, ardından içkili bir lokantaya girdim. Küçük bir rakı eşliğindeki yemekten sonra sonra, taksi ile cezaevine gittim. İçeri almadılar. “Ne diye alacağım içeri seni, belge yok, polis yok yanında”. Dedi. Geri gittim karakola, Komutan beni görünce, sert bir tavırla: “Neredesin sen, askerleri de azarlayıp kaçıp gitmişsin.” “Kaçmak yok komutanım, işlerim vardı. Bitirip, gittim Cezaevine. “Nee! Doğru mu, gerçekten gittin mi Cezaevine?” “Elbette doğru, şimdi Cezaevinden geliyorum, içeri almadılar. Belge gerekiyormuş, “Tamam anlaşıldı, bekle biraz” Dedi, kibar bir üslupla. 15 dakika sonra iki jandarma ile kelepçesiz bir şekilde gönderdi beni Cezaevine. Kelepçe takmayarak ödüllendiriyordu tutukluyu.
Sakin Öfke
Sakin ÖfkeMustafa Yılmaz · İkinci Adam Yayınları · 20241 okunma
592 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.