Şu güzelliğe, şu muhteşem tabloya bakar mısınız? Dünya'mızdan milyonlarca ışık yılı uzakta bizim Samanyolu kümesine benzeyen "Andomedea Galaktik Sisteminin" görüntüsü insanın içini ürpertiyor. İşte bu da makro kozmosun harikalar harikası tipik bir örneğidir. Burada biraz durup düşünelim. Bu görüntü birkaç yıl öncesinde "Hubble Uzay Teleskopu" ile elde edildi. Fakat bu sistem, bizden o kadar uzak, o kadar uzak ki, bu görüntüyü, evrende en yüksek hız olan ışık bile ancak 2,5 milyon yıl sürede bize iletiyor. Bunun anlamı hiçbir insanın idrakine sığmaz! Bu sistemin bizden 2,5 milyon ışık yılı ötede yer alması demek, zamanımızdan 2,5
milyon yıl önce yola çıkan ışınların ancak “şimdi” dünyamıza ulaşması demektir. İyi de biz bir ışık yıllık mesafeyi beynimizin minicik hücrelerine sığdıramazken, bir de "2,5 milyon ışık yılı" uzaklığı nasıl değerlendireceğiz? Bu galaksi içinde bizim güneşimiz gibi 400 milyar güneşin bulunduğunu öğrendiğimizde ne diyeceğiz?
Ya da evrenimizde bu muazzam galaksi gibi daha 300 milyar galaktik sistemin varlığı karşısında ne düşüneceğiz?