Dün değil, önceki gün. Dün de bir günlük geride…
Karasu dedikçe, kaz dediniz, derin okuma dediniz, ben de kazdım da kazdım derin inceleme yaptım. Bu sebepten bu "derin okuma" fikrini ortaya ilk atan
Metin T. 'ye ithaf ediyorum bu incelemeyi.
Kazdıkça daha derine gittiği için mi nedir, Karasu'nun her kitabı
Falih Rıfkı Atay etkinliği kapsamında yapacağım ilk incelemem olacak. Etkinlik için Link: ->> #27899814
Tarihi bir yolculuğa hazırlanın; geçmişe, bir İmparatorluğun Çöküşüne ve kaybedilen topraklarda yaşanan büyük acılara tanık olacağız. .
Daha önce,
Çok daha kısa sürede bitebilecek bir kitap aslında, işler güçler derken bir haftayı buldu bitmesi. İlk kez Çinli bir yazar okudum. Daha önce belki belirtmişimdir Çinli Japon vs beni çekmiyordu pek. İkisinden de okudum ve beğenmediğim olmadı. (Sanırım uzak hissetmem biraz da isimlerden kaynaklı.) İçeriğe gelince inanılmaz hüzünlü bir “yaşam” hikayesi. Şimdiden geçmişe götürüp getiriyor. Baş kahraman yaşlı adamın bir yabancıya(anlatıcıya) yaşam hikayesini anlatmasıyla başlıyor. Bu süreç içerisinde Çin’de yaşanan siyasi olayları direkt değil de kırsal kesimdeki insanlar üzerindeki etkisini ziyadesiyle görüyoruz. Komünist rejimin bu insanlar üzerinde hoş olmayan etkisini yansıtması sebebiyle sanırım, kitap yayımlandıktan sonra yasaklanıyor Çin’de. Karakter karmaşası olmayan, basit, kolay fakat sıkıcı olmayan bir kitap. Özellikle sonlara doğru insanı derinden etkileyen bir kitap. Okunmaya değer.
> İncelememi kaleme aldığım bu günün, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız ve güzel bir tesadüf olmasının vermiş olduğu keyifle başladım incelememe. Evet, gene geldik bir kitabımızın sonuna ve biz gerçek okurlar için sondan sonra olan en güzel kısmına. Güzel kısmına diyorum çünkü her okur okuduğu kitaba dair düşünce ve görüşlerini katarak iyi bir
YAŞLANMA ÜZERİNE :Genelde ellili yaşlarda ortaya çıkıyordu ve erkekler kadar kadınların da başına geliyordu. Ellilerine varan arkadaş ve akrabalarımın çoğu, süresi, şiddeti ve tarzı çeşitli ama belirtileri aşırı, kalıcı depresyondan fasılalı panik ataklara kadar değişen ani, beklenmedik çöküşü ortak bu dönemden geçmişti. Bu çöküş, ani cesaret
BİR 15 TEMMUZ YAZISI
(Güncel politik tatışmalardan, her türlü siyasî mülahazadan uzak bir 15 Temmuz yazısı)
Şöyle bir geçmişe dönüp yaşadıklarınızı gözünüzün önüne getirin… Şimdiden geriye doğru baktığınızda mazinizden mutlaka çıkaracağınız dersler ve ibretler vardır. Bugünden bakıldığında geçmişte yaşadığınız kimi durumlar şükrünüzü
Jose Saramago okuduktan sonra sarsılmamak, bazı şeylerin üzerinde düşünmemek ve irkilmemek mümkün değil. Bilhassa her kitabında eleştiriyi ön plana çıkaran ve insan zihnine ufak bir balyoz indiren yazar, bizi hem geçmişe götürüyor hem bugünü sorgulatıyor ve geleceği kurgulatıyor. Kopyalanmış Adam beklediğimin çok ötesinde bir roman oldu. Özellikle kitabın sonlarına doğru merak ve endişe unsurları devreye girdi ve alışılmışın dışında bir dünyaya doğru sürüklendim. Birbirinin aynısı olan, fiziken aralarında hiçbir fark bulunmayan ama onun dışında gerek hayatlarıyla, gerek meslekleriyle, kişilikleriyle, duygularıyla, tecrübeleriyle farklı kimliklere sahip iki adamın birbirlerini bulduktan sonra nasıl bir sarsıntıya uğradıklarının ve hayatlarını nasıl bir çıkmaza sürüklediklerinin hikayesi. Olağandışı olanın vuku bulduğu bir hayatta, iki insanın, kendileri olma yolundaki mücadelesi. Sonu bir trajediye dönüştükten sonra adeta başka bir bilinmeyene doğru ilerleyen kitap okuduğum en güzel kitaplardan biriydi. Aynı zamanda Düşman adıyla beyaz perdeye de uyarlanmıştır. Onu da en kısa zamanda seyretmeyi düşünüyorum. Şimdiden keyifli okumalar.
Kopyalanmış AdamJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20142,888 okunma
> Evet, aradan uzun zaman geçti biliyorum, ama sonunda bir incelemeye daha geldik ve ben yaklaşan serin havalarla birlikte, artık bir şeyler karalama ihtiyacını daha çok hisseder oldum. Sanırım bu biraz mevsimsel gibi görünüyor ve böylesi yağmurlu havalarda insan daha çok içe çekilmek, içinden, aklından geçenleri kâğıda dökmek istiyor. Aslında,