Bir gün taksideydim. Sezen Aksu çalıyordu. “Vurgun yemiş misali gönlüm, tutuldu aşka. Ciğerimden yanıyorum ben, bu defa başka…” Taksici, şarkının sesini hafif kıstı. Beylerbeyi Sahili’nden kıvrılıp Çengelköy’de kestirmeden çıkacaktık. Aynadan bana bakarak ”Abla,” dedi “beş lira fazla yazacak, onu ödeme, sahilden götüreyim seni.”
“Olur,” dedim. Şarkının sesini açtı. “Bu yangın benle ölünceye dek, yaşasın varsın, Dünyanın o son günü sen beni arayacaksın…”
İnsan kendisiyle yaşamayı unuttukça başkaları için de bir hiç oluveriyor. Ne yaparsan yap, önce kendin için var ol. Ne yaparsan yap, dünyadaki herkesin yine önce kendileri için var olmak zorunda olduklarını unutma.
Yoruldum, düzyazıda şiiri aramaktan, bu ağrılardan, bulantılardan, hepsinden yoruldum. Başımda dur, yitip gitmek üzere olan biriyim ben. Yoruldum bunların hepsinden, elimi tut, bir gün elbet aşktan bahsedeceğiz.