Hayat, hazin tebessümler eşliğinde hatırlanması gereken bir şey değil de dörtnala yaşanması gereken capcanlı bir şey iken, kim bilir ne güzel bir yerdi burası.
Sen şimdi uçlarından kan damlayan kızıl saçlarının çevrelediği yüzün gözyaşlarınla ıslak, yatağına uzanmış, tavana bakıyorsundur Suzan. Sevmenin seni hala yakıyor olmasına şaşırıyorsundur. Ben de şaşırıyorum.
Bu kadar uzun sürede bitirmeyi beklemiyordum ama hikayeleri sindirmek, kendime paylar çıkarmak zamanımı aldı. Her bir hikayede bambaşka hayatlar vardı, hepsinin ortak noktası ise bana kattıklarıydı. İnsanların hayat hikayelerini dinlemeyi çok sevmişimdir bu kitap sevdiğim şeyleri barındırıyor sayfalarında. İnsanların kendilerine çıkardıkları derslerden dersler çıkardım, onlar kendilerini iyileştirdikçe sanki ben de iyileştim. Bu adamın hastalarını, öykülerini okumayı seviyorum. Bu kitabını da çok sevdim. Ve anladım ki insan kendini ne kadar tanırsa o kadar da çok sevecek. Kendimi tanımaya ve sevmeye devam edeceğim. Seni okumaya da Yalom.
Son üç yıldır, er geç intihar edeceğimi anladığım andan bu yana, yeni birileriyle tanışmak istemedim. Yeni arkadaşlar, yalnızca veda edilecek ve acı verilecek daha çok insan demek.