Ütopya kavramı, maalesef, kendi imkansızlığının çağrı­şımını tam da ifade tarzında taşır, çünkü Yunanca bir önek olan "ou" ütopyanın, tanımı gereği imkansız bir yer [topos] olduğu anlamına gelen mutlak bir olumsuzlama biçimini simgeler. Öte yandan, "me" öneki ise göreli bir olumsuzlama biçimini simgeler. Öyleyse, henüz olmayan fakat olabilecek (çünkü mümkün) bir şeyi resmederken ütopyadan ziyade metopyadan bahsetmeliyiz. Blochçu terminolojide somut ütopya, bu nedenle, salt ütopyacı ve dolayısıyla imkansız olanın aksine, sonunda gerçeklik haline gelecek şekilde düşünce ve eylem yoluyla yaklaşılabilecek olan, anlamına gelir. Ancak ilki tamamen faydasız değildir çünkü adeta bir pusula gibi, "doğru yön"ü tanımlayan bir şeye yöne­lik etkinliklerin yönlendirilmesi hizmetini görür. Ayrıca, bu imkansız sona giden yolda (somut) metopyacı hedefler, hedef­lenen anlamda ve hedeflenen ufuk altında edimselleştirilebilir.
Sayfa 300 - Ayrıntı Yayınları, 2021, 1.Baskı.Kitabı okudu
Süleymaniye Cami’nin dört minareli olması, Kanuni Sultan Süleyman’ın İstanbul’un fethinden sonraki dördüncü padişah olduğunu gösterir. Dört minarede toplam on şerefenin bulunması ise Kanuni Sultan Süleyman’ın Osmanlı Devleti’nin onuncu padişahı olduğunu simgeler.
Reklam
Her iyi kitap gibi doygunluktan çok açlık duygusunu arttırmaktadır.
Tespit... +2
Dünyada iki tür insan vardır: Yaşayanlar ve yaşayanları seyredip eleştirenler. Seyretmek, ölümü; katılmak ise, yaşamı simgeler.
“Dünyada iki tür insan vardır: Yaşayanlar ve yaşayanları seyredip eleştirenler. Seyretmek ölümü, katılmak ise yaşamı simgeler. Yaşamak, kendisi olabilmeyi ve yaşama etkin bir biçimde katılabilmeyi tanımlar.”
"Birinin omzuna şal atmak, onu kucakladığını simgeler. En azından ben öyle düşünüyorum."
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.