♤İnsanoğlu türün yaratılışını sanal olarak yeniden canlandırmayı gerçekleştirerek hem geçmişimizi hem de geleceğimizi sanal gerçeklik durumuna dönüştürmekte tüm geçmişimizi fosil bir "simülakr" içine kaydırmaktadır.
●Benim notum {Simulakrum doğadaki cansız maddelerin kendiliğinden, bir anda veya zamanla bir canlıya benzer biçim almasına ve bu tür oluşumlara verilen addır. Felsefede ise Jean Baudrillard görüşüne göre orijinali, gerçeği, ilk örneği olmayan; kendisi zaten kopya olan bir şeyin kopyasını anlatan bir terimdir.
Bizler birer simülant'ız, birer simülakrız (bu klasik "görünüm" anlamına gelen bir şey değildir). Toplumsalın yuttuğu içbükey aynalarla bir ışık kaynağından yoksun yansıtıcılar, kökensiz, mesafe kavramından bîhaber bir güce benziyoruz.
.
Simülant: Nitelik, görünüş ve yapı bakımından bir başkasına benzeyen veya ona eş olan.
.
Simülakr : Bir gerçeklik olarak algılanmak isteyen görünüm
Sayfa 228Kitabı okudu
Cinsellik ve simülakr(Bir gerçeklik olarak algılanmak isteyen görünüm)
Bizim düşündüğümüz şekliyle cinsel ilişki bir vücudun; doğal yollardan çok yapay, bir simülakr, bir kaza aracılığıyla içinde yer alabileceği tüm simgesel ve kutsal uygulamaların ayrıntılı ve uzmanlaşmış bir tanımından başka bir şey değildir.
Cinsel ilişki önceden belirlenmiş bölgeler üzerinde arzu olarak adlandırılan itkisel yoğunluğun azalmasından başka bir şey değildir. Cinsel ilişki bir tür, vücudun tamamını kapsayacak bir şekilde anagramlaştırılan simgesel yara çeşitlerinden oluşmaktadır.
Öyleyse bunun adı cinsel ilişkiden başka bir şeydir çünkü cinsel ilişki denilen şey ayrıcalıklı bir gösterenin belleğe geçirilmesi ve birkaç sıradan izden başka bir şey değildir. Bu, vücudun değiş tokuş edebileceği tüm göstergelerle üzerinde oluşturabileceği yara sayısı yanında solda sıfır kalır.
Vahşiler dövme, işkence ve öğreti yoluyla bütün vücuttan bu amaca uygun bir şekilde yararlanabiliyorlardı. Onlarda cinsellik simgesel değiş tokuş düzenine ait çok önemli ve çok itibarlı sayılamayacak sıradan bir metafordu. Oysa biz (orgazm olma da dâhil olmak üzere) onu organik ve işlevsel bir şey olarak dayatarak, zaman içinde gerçekçi ve saplantısal gönderene dönüştürdük.
Sayfa 179Kitabı okudu
Zihinsel bir simülakr düzeni ve çevremizi saran özel efektlerden oluşan bir masal dünyasında yaşamaya mahkûm bizim gibi insanlar için “hologram” bundan böyle yazgısal bir parça haline gelmiştir.
Gerçek nedir? Ya da gerçek gerçek midir?
Bu soru tarihsel olarak filozofların yanıt aradığı en önemli sorulardan birisidir.
İnsanların çoğu aslında toplumsal yaşam içerisinde gerçeği aramazlar, daha doğrusu gerçek diye bir sorunları yoktur. Çünkü çoğu zaman gerçeğe ulaşma çabası riskli ve tehlikelidir. Bu yüzden sistem tarafından kendilerine
Örneğin Lascaux mağarası (/mağaraları). Gerçek mağara uzun süre önce ziyarete kapatıldığından, ziyaretçiler Lascaux 2 adlı simülakr mağara önünde kuyruğa girmektedirler. Bu insanların büyük bir çoğunluğu gerçek mağaranın önünde durmadıklarının farkında bile değildirler. Asıl mağaranın nerede olduğuna dair herhangi bir işaret de yoktur. Bizi bu türden bir dünyanın yani kopyası olduğunu anlayamayacağımız kusursuz bir dünya kopyasının beklediği söylenebilir. Sorulması gereken soru: Kopya gerçeğin yerini aldığında asıl dünyanın nereye gitmiş olduğudur.
Disneyland bütün simülakr düzenlerinin iç içe geçtiği kusursuz bir modeldir. Disneyland her şeyden önce: Korsanlar, Geleceğin Dünyası vb. şeylerden oluşan bir ilüzyon ve fantazm oyunudur. Bu düşsel evren kendine düşen görevi başarıyla yerine getirmektedir. Aslında kalabalıkları buraya çeken şey çelişkileri ve güzellikleriyle gerçek Amerika'nın minyatürleştirilmiş toplumsal bir mikro-kozmosuna benzemesi ve alınan kolektif (dinî denilebilecek türden) keyiftir.
Sayfa 28 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okuyor
Simulakr ve simülasyonlar üzerine düşünceler-3
Hayatı kontrol edemiyorsun, sen başka birinin simülasyonunda olabilir misin? Kim kontrol ediyor bu simülasyonu? Soru yanlış nasıl kontrol edebilirim. Bunu bir anlığına sağladığında yaşadığın ucuz habitatın düzenleyicisi seni muhatap alabilir.
Öyle deme bazen projectionun büyüleyiciliği tasarımcısını da etkiler.
SON
Simülakr ve simülasyon üzerine düşünceler-2
Ey büyük resmî gördüğünü iddia eden gerizekalı, projeksiyon aletine değil arkandaki perdeye bakmalısın.
Simulakr ve simülasyon üzerine düşünceler-1
Ya hayata baktığımız pencerenin manzarası bir ekranla oluşturulmuşsa.
Simülakr
Hakikati gizleyen şey simülakr değildir.
Çünkü hakikat, hakikat olmadığını söylemektedir. Simülakr hakikatin kendisidir.
Ekleziyast
Eğer gerçeklik bir inanç sorunuysa ve bu inancın kanıtları olarak sunulan tüm göstergeler inandırıcılıklarını yitirmişlerse; gerçek bütün itibarını kaybetmiş ve gerçeklik ilkesi de ayakta duramayacak bir hale gelmişse; şeylerin itibar ve inandırıcılıklarını yitirmelerinin nedeni, biz, yani simülakr mesajcıları değil, günümüzde yaşamak duygusu da dahil olmak üzere her şeyi etkileyen bu belirsizliği körükleyen sistemin ta kendisidir.
Yaşamın aşırı simülakr ve medyatikleşme niteliği kazanması, gösteri ve tüketici toplumunun egemenliği, ekonominin arzuyu gidermek yerine azgınlaştırması, iktidarın tüm toplumsal kılcal damarlara kadar sızması, tarihsizli ğin bizzat sistem ideologlarınca dile getirilmesi çürüme ve kaos niteliğini belirgince ifade etmektedir.
Simüle edilen bir düzen her türlü yadsıma gücünü elimizden alırken, simüle edilen bir sosyalizm de her türlü katılma olasılığını elimizden almaktadır. Çünkü simüle ettiği değerleri (gelişme, kår ve üretim -Işık yüzyılı, tarih ve rasyonellik) çözümledik ve gerçeklikle kurmuş olduğunu iddia ettiği ilişkileri indirgedik ancak onları birer simülakr ya da ikinci elden hayaletler olarak ortadan kaldırmadık.
Sayfa 81 - Doğu Batı Yayınları, 2021.Kitabı okudu
