Günah ama yasak değil
Frenk Jean şaşkınlıkla sordu: "Osmanlı'da büyüğ yasak değil?" Panayot: "Efendimu yasak değildir ama günahi vardir derler. Lakin saray ahalisinden, konaklardan ve hanelerden büyü bozmaya, kısmet açmaya çağiranlar vardir, üfürenler muskaziler vardir. Ben simya ilmini bilirim, onlarin isine karismam." "Günah ama yasğak değil?"
Fotoğraflar, yansıttıkları görüntüleri objektif kılarlar: Fotoğraflar, görüntüledikleri herhangi bir olayı ya da kişi­yi, sahip olunabilecek bir şey haline getirirler. Ayrıca, ger­çekliğin saydam bir dökümü olarak çok kıymetli sayılma­larına rağmen, fotoğrafların bir tür simya rolü oynadıkla­rı söylenebilir.
Reklam
Hayatın kökeni ve evrimiyle yıldızların kökeni ve evrimi arasında içli dışlı bir ilişki sözkonusudur. Birincisi, Yapımızdaki asıl maddeler olan, hayatı mümkün kılan atomlar çok uzun zaman önce ve çok uzaklardaki kırmızı dev yıldızlarda imal edilmiştir. Kozmos'da rastlanan kimyasal element bolluğuyla yıldızlarda imal edilen atomların bolluğu,
❝Yine de kendi zamanımın gözüyle Eski Tiflis'i akşam inerken, güneşin altın yaldızıyla tüllenmiş bir buğu arkasından, simya tozuna bulanmış bir ırmak vadisinde esrarlı parıltılar içinde yüzerken görüyorum ilk kez.❞
Sayfa 452
Elementlerin değişim sürecinden geçirilmesi, ortaçağ dönemi laboratuarlarında «ilmi simya» adı verilen bir yöntemle yapılıyordu. Birçok simyacı her maddenin dört temel öğeden oluştuğu kanısındaydı: Su, hava, toprak ve ateş. Bu aynı zamanda İyonya’lıların da paylaştığı bir düşünceydi. Toprakla ateşin girdi oranım değiştirerek, diyelim ki, bakırı altına çevirmeyi düşünüyorlardı. Sahtekârlıklar kol geziyordu. Yalnızca elementlerin yapıların değiştirdiklerini iddia etmekle kalmayıp, ölümsüzlügün sırlarını da ellerinde tuttuklarını öne süren adamlar ortaya çıktı. Cagliostro ve SaintGermain Kontu gibi. Bazen altı gizlice açılabilen bir baston içinde saklanan altın, deney gösterisi sırasında potada göz kamaştırıcı biçimde ortaya çıkıyordu. Oltalarına zenginlik ve ölümsüzlük yemlerini takan üçkâğıtçılık sanatının uzmanları, Avrupa’nın soylu sınıfından bir hayli para sızdırmayı başardılar. Bu arada, unutmayalım, Paracelsus, hattâ Isaac Newton gibi simyacılar da vardı. Bununla birlikte simyacıların aldıkları paralar bütünüyle havaya gitmedi; fosfor, antimon ve civa gibi yeni kimyasal elementler bulundu. Zaten, çağdaş kimyanın kökenleri doğrudan bu deneylere bağlanabilir.
“Bütün halk onu candan sayar, doğrusu; Bizde suç gibi görülecek şeyi, Onun varlığı, en etkili bir simya gibi, Dürüstlüğe, yiğitliğe çeviriverir.” -Casca
Reklam
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.