Sinan İşlekdemir

Sinan İşlekdemir
@sinanislekdemir
Helsinki
2 reader point
Joined on November 2013
“Aynı gökyüzüne bakıyoruz. Aynı dev bulutun altında ıslanıyoruz. Belki senin saçına değen bir rüzgâr birkaç gün sonra benim yüzümü okşayacak, lavanta koktuğundan anlayacağım sen olduğunu”
Sayfa 79 - elpis yayınları, aşk üzerine, uzak ilişki, özlemekKitabı okudu
Reklam
Belki üzerine saatlerce konuşabilirim ama uzatmama gerek yok. Ben kitapları sevdiğim için okurum. Onlar hakkında konuşmak için değil. Hepsi bu. Alçak gönüllü insanları severim. Bilgisiyle, parasıyla, kültürüyle hava atmaya çalışanlara da eşit derecede ayar olurum. Bütün akşam hiçbir şey yapmayıp televizyonda yetmişlerden kalma bir Kemal Sunal filmini yedinci kez izleyen, o esnada çayını içen, şansı varsa ayda bir karısıyla yorgan altında karanlık ve peynir kokulu bir seks yapan, işe giderken yırtık gömleğini saklamaya çalışan bir adama, kitap okumuyor, diye sığ diyemem. Günde on saat inşaatlarda bedeninin posası çıkan, ruhu kararan, hayatta nerede yanlış yaptığını aramaktan vazgeçen bir insanın karşısına çıkıp, sen cahilsin, diyemezsin. Problem şu ki, yirmili yaşlarının başındayken hayatın ne zaman ve nasıl şekilleneceğine karar verebileceğini zannedersin. Ancak bu çok nadir zamanlarda denk gelir. Geri kalan insanlar, ellerindeki hayatla bir ömür geçirirler. Ona bir anlam katmaya çalışırlar. Her sabah, uyanıp yeni güne devam etmek için, yaşamaktan vazgeçip kendini o inşaatın on yedinci katından aşağı atmamak için çareler ararlar. Onun baktığı yerden dünyaya bakmadan, kitapların dünyaya farklı bir yerden baktığını söyleyemezsin. Ya bir kitabı okursun ya da onun içindesindir.
Bu durumda ne söylenir ya da ne yapılır hâlâ hiç fikrim yok aslında. Ama emin olduğum şey, kimseyi yargılamaya hakkım olmadığı. O buraya hayat üzerine öğüt dinlemeye ya da geri zekâlıca bir şey yaptığını duymaya gelmemişti. Üstelik, intiharın hiç de salakça bir yanı yoktur. Eğer bir insanın neden intihar ettiğini anlayamıyorsanız hem yozlaşmış saçma değer yargılarına sahipsinizdir hem de ne yaşamış olursanız olun, hayat size emin olun henüz o kadar sert vurmamıştır. Herkesin bir kırılma noktası vardır. Çoğu kişi hayat ile yaşam arasındaki farkı bilmez. Çünkü bu farkı onlara öğretecek tecrübeler yaşamak zorunda kalmamışlardır. Eğer aradaki farkı bilmiyorsanız anlatayım. Hayatın adil olmak, güzel olmak ya da anlamlı olmak gibi bir amacı yoktur. Hayatın tek amacı; sizi öldürmektir. Hepsi bu. Ve bazı kişiler için bu sonuca en hızlı şekilde ulaşacak çareler tasarlar. Yaşam, hayata karşı gerçekleştirilen romantik ve devrimci bir başkaldırıdır. Sonunda kaybedeceğini biliyor olsan da bu kavgaya devam edip geride bırakabileceğin bir bayrağın umududur.
Sayfa 51 - elpis yayınlarıKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Benden ne yaşadığını gizlersen, gizlemeye devam edersen, ben bir başkasını seveceğim. Seni değil, senin yarattığın bir maskeye aşık olup ömrümü aslında hiç tanımadığım bir adamla geçireceğim. Ve sen her geçen gün biraz daha benden ve kendinden uzaklaşacaksın. Gittikçe kendini daha yalnız hissedeceksin.
Sayfa 111Kitabı okudu
212 syf.
10/10 puan verdi
·
Liked
Bir Bar Hikayesi
Bir Bar HikayesiSinan İşlekdemir
7.5/10 · 6 reads
Reklam
77 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.