Gazzali çoğu kişi için İslam felsefesi ve biliminin duraklaması ve sonrada batıya karşı gerilemesinin başlangıç noktalarından biri olarak kabul edilir. Ki doğruluk payı vardır. Fakat bana göre bu İslam felsefesinin en büyük filozoflarından biri olduğu hatta belki de en büyüğü olduğu gerçeğini değiştirmiyor. O matematik, mantık, fizik hatta tıp bilimlerini reddetmemis. Karşı çıktığı nokta özellikle İbn-i Sina ve Farabinin başını çektiği felsefeye daha doğrusu Metafizige karşı çıkmıştır. İnsan aklının sonuç bağlayamayacagı konularda, fikir üretmeleri ve tez ortaya sürmeleri bana göre de mümkün değildir. Ayrıca determinizme yani sebep-sonuç iliskisine de karşı çıkmıştır. Ki bu konuda da haklıdır. Bu konulardaki supheciligi sonraları David Hume, Kant ve Analitik filozoflar tarafından da işlenmiş, determinizme ve metafizige büyük bir saldırı yapılmış ve günümüzde göreli de olsa bu konu bir sonuca bağlanmıştır. Açık fikirliliği ve süpheciligi güzel, metafizige karşı öne sürdüğü alternatif tartışılır tabi fakat zekası ve supheciligi takdir edilesidir.