Sonunda "Okuduğunuz en etkileyici kitap hangisi?" sorusuna vereceğim cevabı bulmuş olabilirim.
Kitabı okuduktan sonra yazarına daha önce kafayı takmadığım ve tüm kitaplarını okumadığım için üzülmekle birlikte, bu kitabı daha olgun zamanlarımda okuduğum için de memnun oldum. Yazarın edebi dilinin güzelliği ve bu sayede verdiği okuma zevki bir yana; anlattıkları bambaşka bir tat, bambaşka bir bakış açısı veriyor insana.
Martin Eden, benim için bir şeye kafayı takmak ve çok iyi yapmak için örnek alınması gereken kişi. Aynı zamanda hayata ve insanlara, topluma ve toplumun her kesimine karşı bakış açımın değiştiği, güncellendiği, önümde yeni ufuklar açan benzersiz bir roman. Bu salt aşk romanı değil; sosyolojik bir kitap. Aynı zamanda psikolojik de bir kitap. Yanı sıra felsefik de bir kitap. Öğrendikçe kafada yanan o ışık ve zamanla bilmenin insanda oluşturduğu rahatsızlık hissi, toplumdan ve kurallardan ve diğer her şeyden soyutlanmak, belki inandığın değerlerin sarsılması.. Bunların hepsi ete kemiğe bürünüp karşınıza çıkıyor kitapta.
Son olarak, son sahnedeki betimleme kitap bittiğinde beni yerime çiviledi resmen.