Oysa, hayatı Aristo’nun Zaman’ı gibi bir çizgi olarak değil de, tek tek eşyaların hatırlattığı yoğun anların her biri olarak düşünmeyi öğrenirsek, sevgilimizin sofrasında sekiz yıl beklemek bize alay edilebilecek bir tuhaflık, bir saplantı gibi değil, Füsunlar'ın sofrasında geçirilmiş 1593 mutlu gece gibi gözükür.