360 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
İnsan, son birkaç yüzyılda bilimsel ve teknolojik açıdan muazzam işler yaparak hem hayatını birçok açıdan kolaylaştırdı hem de evrene bakışını kökünden değiştirdi. Oldum olası istediği ölümsüzlüğe belki ulaşmadı ancak yaşam süresini eskilere nazaran oldukça yukarıya taşıdı. Eskiden bir insanın dünyası, yaşadığı köyüyle sınırlıyken şimdi aynı
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022105bin okunma
Kitaplarda okuduklarımızı unutuyorsak hâlâ neden okumalıyız?
Madem kitaplardan okuduklarımızı zamanla unutuyoruz o halde niye hala kitap okumalıyız?  Iowa eyaletinin Ames kentinde yayınlanan yerel “Ames Daily Tribune” gazetesinin köşe yazarı Rod Riggs, hızlı okuma kurslarının yayılmaya başladığı 60’lı yılların ortasında, bir arkadaşının bu kurslardan birine gittiğini yazacak ve şu şakayı
Reklam
Emil Cioran'ın harika Dostoyevski analizi!
Az önce denk geldim, Bubi' Sanat'ın Twitter hesabı,
Emil Michel Cioran
Emil Michel Cioran
'la 1973 yılında yapılan bir röportajdan küçük bir kesit paylaşmış. Cioran'ın gözünden Dostoyevski analizi oldukça ufuk açıcı... Röportajı kayıt altına almak adına metin olarak buraya da ekliyorum; ------------------- - "Dostoyevski'nin dünyasını sevmemin asıl sebebi, nasıl desem, yıkıma duyulan bu tutkudur. Bu yıkım tutkusu da başka bir şeye çıkar, illa da inanca çıkmaz. Ben elbette Dostoyevski'nin menfi (olumsuz/negatif) kahramanlarını severim, (menfi belki de doğru kelime değil burada, sırf basitleştirmek için söylüyorum), çok ileri gittiklerinden kendilerini yok ederler. Dostoyevski sahiden de sınırı zorlamıştır, bütün kahramanları bir sınırı aşar. Her insanın aşmaması gereken bir sınır vardır. İşte Dostoyevski'nin kahramanları o sınırı aşarlar. Hasılı, Dostoyevski'deki bu aşırılık tutkusu beni hep büyülemiştir. Hakikaten de yürekten anladığım birileri varsa bunlar Stavrogin'le Ivan Karamazov'dur. Bir de şu "yeraltındaki adam." - Yaşamak bu mudur? - Budur. Yaşamak kendini yok etmektir, yoksunluktan değil de, tehlikeli bir fazlalıktan dolayı. Dostoyevski'de kendilerini yok edenler eften püften kimseler değiller, zayıf, güçsüz kimseler değiller. Taşkın, kendi sınırlarını zorlayan ve bu sınırları aşan kimseler. - Kelimenin esas anlamıyla bir macera mıdır bu? - Kelimenin esas anlamıyla tam bir maceradır bu. Esasında, belki de her insan kendini yok etmek için oradadır. Çeviri: Mehmet Gündoğdu, Behzat Ortacara, Ümid Gurbanov
•romantizm•
✨romantizm; 18.yy’da fransa’da ortaya çıkmış bir akımdır. klasisizm ne kadar kuralcı ise romantizm de o kadar bireycidir. bireysel duygulara asla ket vurmaz. edebiyat ve sanatta hiçbir sınır olmadığını savunur. akıl yerine duyguları ön plana koyar. ahlak yerine serbestlik, coşku ve heyecan vardır. hümanist ve özgürlükçüdür. romancılar; hayatı ve
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
ÖNEMLİ NOT: Bu kitap baskıya girmeden önce Av. Celal ÜLGEN tarafından sansürlenmiştir. Karşı gelecek insanların olduğunu bildiğim için en başa Müjdat Gezen’in savunmasını koyuyorum: “Recep Tayyip Erdoğan’ın sözlerini aynen yineleyerek, ‘Sen benim vatanseverliğimi yargılayamazsın, haddini bil!’ dedim. Burada ‘Haddini bil’ hakaret ise;
Haddini Bil
Haddini BilMüjdat Gezen · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2019111 okunma
KİTAPLARDA OKUDUKLARIMIZI UNUTUYORSAK HÂLÂ NEDEN OKUMALIYIZ? Cemal Tunçdemir ‘Okumak’, insanlar için, görmek veya dinlemek gibi doğal bir eylem değil. Iowa eyaletinin Ames kentinde yayınlanan yerel “Ames Daily Tribune” gazetesinin köşe yazarı Rod Riggs, hızlı okuma kurslarının yayılmaya başladığı 60’lı yılların ortasında, bir arkadaşının
Reklam
91 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.