Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
246 syf.
·
Puan vermedi
Suçun Kuytularında Bir Bilim Macerası
Sevil Atasoy’un “Acayip İşler” kitabı, adli bilimlerin karanlık koridorlarında bir yolculuğa çıkarıyor okuyucuyu. Gerçek suç hikayeleri ve adli vakalar üzerinden, insan psikolojisinin en ürkütücü ve şaşırtıcı yönlerini gözler önüne seriyor. Kitap, sadece bir adli bilimler incelemesi değil, aynı zamanda toplumun en karanlık köşelerine ışık tutan bir eser. Sevil Atasoy, adli bilimler uzmanı olarak derin bilgisini, okuyucuya aktarırken kullanıyor. Her bir vaka, detaylı bir şekilde inceleniyor ve okuyucuya, olayların çözüm sürecine dair paha biçilmez bir bakış açısı sunuyor. Atasoy’un anlatımı, gerçeklerin romanlardan daha garip olabileceği fikrini pekiştiriyor ve okuyucuyu düşündürüyor.Kimi zaman sıradan bir insanın ne kadar acımasız olabileceğini görmek şaşırtıcı. Kitap, adli bilimler uzmanlarının nasıl birer dedektif gibi çalıştığını gözler önüne seriyor. Kanıtları incelemek, delilleri bir araya getirmek ve gerçeği ortaya çıkarmak için yapılan titiz çalışmalar, okuyucuyu içine çekiyor. Bu bilim insanları, suçun izini sürerken hem zihinsel hem de teknik becerilerini kullanıyorlar. Kitap, sadece bir okuma deneyimi değil, aynı zamanda insan doğasının en karanlık yönlerine dair bir düşünce yolculuğu vaat ediyor. Bu eser, gerçeklerin kurgudan daha acayip olabileceğini kanıtlayan bir başyapıt.
Acayip İşler
Acayip İşlerSevil Atasoy · Doğan Kitap · 2020393 okunma
Reklam
72 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
2 saatte okudu
Daha öncede yazarın bir çok kitabını okuyup etkilenmiştim, genelde az sayfalı kitapları ile çok şeyler anlatan öyküler yazıp okuyucularının kalbinde bir yer edinmiştir. Halil Cibran'ın ölümünden sonra yayımlanan Gezgin'de insana özgü duyguları, yanılgıları ve duraksamaları çözümlerken, tıpkı bir yol kavşağındaki tesadüfi karşılaşmalar gibi, her gün yaşadığımız sıradan olaylardan yola çıkar. Hayatın dünyevi yanlarından yüzyılların bilgeliğini damıtır. Köyün birine bir gezgin geliyor, köy yerlisi gezgini evine davet edip üç gün misafir ediyor, bu misafirlik sürecinde ailesi ile birlikte gezginin hikaylerini dinliyor. Kitabın içerisinde kısa kısa 61 adet bir birinden anlamlı hikaye vardır. 61 sayfalık bu kitapta farklı hikayelere tanık olacak ve hemen hemen her sayfasının sonunda yüzünüzde bir tebessüm oluşacaktır. Benim en sevdiğim hikaye 13. Sayfasındaki İnci isimli hikaye oldu. Keyifli okumalar.
Gezgin
GezginHalil Cibran · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201711,1bin okunma
481 syf.
·
Puan vermedi
Zülfü Livaneli'nin "Serenad" adlı romanı, duygusal bir aşk hikayesiyle başlayıp, derin tarihsel ve toplumsal dokuları işleyen bir yolculuğa dönüşüyor. Roman, 2001 yılında İstanbul Üniversitesi'nde halkla ilişkiler görevini yürüten Maya Duran'ın, yaşlı bir Alman profesörle karşılaşmasıyla başlar. Profesörün isteği üzerine Şile'ye gitmeleriyle birlikte, okuyucu dokunaklı bir aşk hikayesinin yanı sıra, dünya tarihine ve Maya'nın ailesine dair sırları da keşfeder. Livaneli, roman boyunca 60 yıldır devam eden bir aşkı ele alırken, Yahudi Soykırımı gibi evrensel tarihsel olaylara ve Türkiye'nin yakın tarihine de dokunuyor. "Serenad", sadece bireysel duyguları ve ilişkileri değil, aynı zamanda toplumsal ve tarihsel gerçekleri de işleyerek okuyucuyu derinden etkiliyor. Livaneli'nin romancılığının en temel niteliklerinden biri olan kişisel ve toplumsal tarihlerin dengesi, romanın en çarpıcı özelliklerinden biri olarak öne çıkıyor. Kitap, okurunu duygusal bir yolculuğa çıkarırken, aynı zamanda insanlık tarihinin acı ve umut dolu sayfalarını da keşfetmeye davet ediyor. Livaneli'nin akıcı üslubu ve derin anlatımıyla, "Serenad" sıradan bir aşk hikayesinin ötesine geçerek okuyucuyu düşündüren ve etkileyen bir başyapıt olarak öne çıkıyor.
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020137bin okunma
Dili, dini, ırkı ne olursa olsun kendine insan diyebilen dünya vatandaşları için de bu olaylar sıradan bir siyasi vakaydı. Onlar için bir insanlık meselesi değildi bu yaşanılanlar. O yüzden tüm dünya vatandaşlarının burada işlenen insanlık suçlarına karşı duruşları üç maymunu oynamaktı. Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın mantığı! Bir şeyi unutuyorlardı. Avını yiyen, gittikçe büyüyen yılan bir gün onları da sokacaktı...
Sayfa 39
Yemin ederim size baylar, her şeyin tam anlamıyla farkında olmak bir hastalıktır; hem de tümüyle gerçek bir hastalık. Sıradan bir bilinç, insanın yaşamı için fazlasıyla yeterlidir.
Reklam
Albertine’in gözlerinin, gayet sıradan insanlara ait olsalar da o insanların o anda pek çok farklı yerde bulunmak istemesinden ve bu arzularını gizlemeye çalışmasından ötürü pek çok parçadan oluşmuş gibi görünen gözlerden olduğunu nasıl olmuştu da bunca zamandır fark edememiştim.
en sıradan şeylerde bile bi kıpırtı bulabiliyorum. en durağanında bile bi heyecan. en uçarı halimle bile dinleyebilirim seni, en hızlı akışta bile durabilirim. dikkati seviyorum.
280 syf.
10/10 puan verdi
SIRADAN OLMAK İSTER MİSİNİZ?
Bu kitap aslında bir farkındalık gösterisi diyebilirim. Günlük yaşamda aşina olduğumuz hatta göz ardı ettiğimiz kısacası sıradan şeylerin hayatımızda ne kadar da yeri ve önemi olduğunu bizlere anlatmaya çalışıyor Neruda. Kendimde şiir emekçisi biri olarak değerlendirmemi yaparken aynı zamanda bir şairin penceresinden de bakmaya çalışacağım. Ki
Sıradan Şeylere Övgüler
Sıradan Şeylere ÖvgülerPablo Neruda · Can Yayınları · 20245 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.