İnsanları acıya ve özgürlüğe sürükleyen romanlar her zaman daha çok okunmuştur. Ancak nedense sıradan yaşamı anlatan eserler bana daha yakın geliyor. Daha gerçekçi ve alabildiğine dürüst. Şişirilmiş gerçeklikler esansı abartılmış parfümler gibi. Hoş kokuyor ama bir yandan da rahatsız edici.
bir neden, bir anlam, bir büyü aramadan hayat sadece olduğu gibi de çok güzel.
hatta sıradanlık ne güzel, ne seçkin bir şey.
başlar göğe çevrili olduğu sürece tüm günler yaşanmaya değer.