Mazlum ÖZEL
‘KANLI TOPRAKLAR’ ROMAN İNCELEMESİ
YAPI:
1-Romanın Kimliği: 1934 yılı, Ağustos sonları.
2-İsim-içerik ilişkisi: Romanda geçen tüm haksızlıklar, ölümler, toprak(lar) için yaşanmıştır.
3-Olay örgüsü ve karakter analizleri: Romanın baş karakteri olan Topal Nuri’nin(bundan sonra Topal ismiyle
Bir kadının gözünden anlatılan bu hikaye, oldukça farklı bir kurgu. Tüm mükemmelliğimizin altında neler saklayabildiğimiz, sırlarımız, bu sırlarla yaşamaya nasıl devam ettiğimiz ve her şey tersine döndüğünde bu gizemin ve sırların altından nasıl kalkabileceğimiz ustaca harmanlanmış. Kahramanımız için işler kötü gitmeye, maç seyretmeye giden kocası ve oğlunu kaybetmesiyle başlıyor. Sonrasında ise hikaye kimi zaman öfkelendirip kimi zaman güldürüp sizi içine çekiyor. Ayrıca kitap 'Incerdiary' adıyla da senaryolaştırılıp sinemaseverlerin beğenisine sunulmuş.
Okurken kendimden geçtiğim kitap. Kitapta görme engelli bir çocuk ve yetim, kim olduğunu artık kavrayamayan;kendini tanımlayamayan Hazal -namı değer Hiç Kimse-'ın bir telefon araması ve tesadüfler silsilesiyle kesişen yollarında başlarından geçen olaylar nasıl oluyorsa hem heyecanlı hemde duygusal bir şekilde anlatılıyor :) Bu kadar az okunmasına üzüldüm açıkçası çünkü yazarın öbür kitabından daha çok beğendim. Okunabilecek, hoş bir kitap. Hem o nasıl sondu öyle! 2. kitabının çıkmayacak olması çok üzücü, sanırım sonsuza kadar sırlarımız saklı kalıcak ):
Varlıklı bir avukat olan fritzin hanımı Irene; kocasını aldattıktan sonra ona şantaj yapan bir kadının Irenenin hayatını nasıl etkilediğini ve bunun sonucunda ne acılar çektiğini anlatan akıcı psikolojik bir hikaye...
#Korkunun Aslında insanları ne hale düşürebildiğini bu korkuyla insanların neler yapabiliceğini anlatan güzel bir yaklaşım...
#Ve sonunda kocasının tekrar kendisine bağlanması için bir oyun olduğunu anladığında yaşanılan tarif edilmez mutluluk....
# Aslında sırlarımız bize Ayak bağı olan şeyler olsa gerek birilerinin bunu kullanması hayatımıza derinde etkileyecektir bunun için altında kalkamayacağınız işlere girişmemek gerekir. #30.04.2007
#Kuruluşun başkenti
112 syf.
7/10 puan verdi
"Sırlarımız içimizdeyken bizim emrimizdedirler; ama dışarı çıkar çıkmaz biz onların emirlerine boyun eğmek zorunda kalırız."
Yaşadığı sıradan hayattan sıkılan Ömer, bütün düzenini, işini ve aile hayatını bir kenara iterek, başını alıp terk eder şehri...
Kaçarken, sabahları "şişmanlarım diye" onunla kahvaltı etmeyen , ilgisiz eşini, çok aşırı yemek yemekten şişmanlayan oğlunu , sevgilisiyle her daim dışarı kaçan kızını ve onu hep azarlayan Müsteşar'ı arkasında bırakır...
Peki nereye gidecek? Aklındaki plan ne?
Bir oturuşta okunacak , akıcı kısa bir hikaye.
Gerçekleştirecek düşü olanlar için Bir Varoluş Okulu, bir üniversite kuracaksın…
Bu Okulda ‘düş’ün var olan en gerçek şey olduğu…
insanın gerçek diye nitelediği şeyin, kendi düşünün yansımasından başka bir şey olmadığı öğretilecek.
Bir sorumluluk Okulu kuracaksın eylem filozofları için mutluluğun ekonomi anlamına geldiğini ve zenginliğin,
