Bilmenin Ağırlığı Bilmemenin Hafifliği
"Gidecek misin?" "Nereye?" "Saklıkuyu denen yere." "Bilmiyorum, henüz düşünmedim." "Hiçbir şeyi bilmiyorsun değil mi Orhan? İnsan bilmeyince daha mutlu oluyor belki de. Düşünüp keyfini kaçırmaktansa bilmemek daha iyi. Fakülte işlerini ne yapacaksın Orhan? Bilmiyorum anne. Hayatını bir düzene sokacak mısın Orhan? Bilmiyorum anne. Beklediğin bir şey var mı Orhan? Bilmiyorum. Saklıkuyu neresi Orhan? Bilmiyorum. Rahmetli baban olsaydı o bilirdi. Senin için de, benim için de, abin için de çırpınır, gerekirse bir şeyleri feda eder ve bilmesi gerekeni muhakkak bilirdi. Ama o gidince, biz bilmediğimizle kaldık..."
Sayfa 33 - Doğan KitapKitabı okudu
Tabiki de hayır aptal mısın Orhan?!
Firdevs kim? (hiç!) Bana yeniden gel derse, ne pahasına olursa olsun Saklıkuyu'dan onun yanına mı gidecektim?
Reklam
Kuyuya zehir atan sendin Bir engereğin gözyaşlarıyla Kalbimde bir çıban var ki anlatılmaz Kanım alkol, kanım irin Bilmiyorum sonu ne olacak bu yolculuğun Denizlerin kovduğu yakamoz gibiyim İtiraf etsem suçsuzluğum anlaşılacak Talan olmuş ucum bucağım, boranda sönük ocağım Kanın ah'ını yine kan mı alacak Ey Narlıkuyu, ey Viranşehir Ey kör aksak savrulan coğrafya bilgim Elbette kuyuya bir taş atan da çıkacak Cennet-cehennem mağarasına uğradım demin Baktım ki aynada donmuş çocukluğum Nankörlüğüm, hayrım, şerrim
Sayfa 425 - Kırmızı Kedi Yayınevi, İkinci Basım, Ekim 2017
aslında hayatta da hiçbir şey tesadüf eseri olmuyor be gülüm
Saklıkuyu'da yaşanan hiçbir şeyin tesadüf olmadığını çok sonra anlayacaktım.
DK ( Doğan Kitap ) *OrhanKitabı okudu
Hiçbir şeyi bilmiyorsun değil mi Orhan? İnsan bilmeyince daha mutlu oluyor belki de. Düşünüp keyfini kaçırmaktansa bilmemek daha iyi. Fakülte işlerini ne yapacaksın Orhan? Bilmiyorum anne. Hayatını bir düzene sokacak mısın Orhan? Bilmiyorum anne. Beklediğin bir şey mi var Orhan? Bilmiyorum. Saklıkuyu neresi Orhan? Bilmiyorum. Rahmetli baban olsaydı o bilirdi. Senin için de, benim için de, abin için de çırpınır, gerekirse bir şeyleri feda eder ve bilmesi gerekeni muhakkak bilirdi. Ama o gidince, biz bilmediğimizle kaldık....
Fakat, Saklıkuyu'da kafa dinleyebileceğime inanmak ne kadar da safça bir düşünceydi. Orada beni bekrleyinin ne olacağını asla tahmin edemezdim. Kaderin durduk yere beni bu kadar uzak ve bilinmez bir yere çağırmasının elbette derin ve sarsıcı sebepleri vardı.
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.