Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
Size önce yazardan bahsetmek istiyorum. Ömrünün sonuna kadar faşizmin karşısında durmuş güçlü bir kadın. Nâzım Hikmet’e “Ağlasa da gizliyor gözlerinin yaşını; / Bir kere eğemedim bu kadının başını” mısralarını yazdıracak kadar güçlü bir kadın.
1903 yılında dünyaya gelmiş. Türk gazeteci ve yazardır. İsmini Hatice Suat koymuşlar.Hatice, erken doğan
Kimdir bu Benerci ?
Adam yayınları, Nazım Hikmet'in, korunmuş, sağlığında basılmamış ya da özensiz basılmış olan yapıtlarını, müsveddelerini, durumlara, türlere göre değerlendirmelere giderek, sanatçının özelliklerini, kendine özgü kullanımlarını gölgelemeden, yanlışlık, karışıklık, ve tutarsızlıkların giderilmesini sağlayarak toplu yapıtlar derlemesini sunmuştur.
“İnsan kanının milliyeti yoktur.”
Son zamanlarda yaşadığım karışıklıklardan dolayı hak etmeyerek elimde sürünen canım kitabım. Özür diliyorum keşke böyle bir zamanda seninle buluşmasaydık. Ama olsun, üzerimdeki etkin uzun süreli olacak bu aşikar.
1915 Çanakkale savaşında savaşan iki genç; Ali Osman Bey ile Anzak er Alistair John Taylor. Bu ikisi insanlığa öyle bir ders veriyorlar ki etkilenmemek elde değil.
Günümüz ve geçmiş arasında gidip gelen romanımızda, Zelandalı genç bir kadın büyük dedesinin mezarını aramak için Gelibolu’ya gelir ve yolu Beyaz Hala ile kesişir. Beyaz Hala’nın 85 yıllık sırrı beni şok etti. Ayrıca kitabın içerisinde iki askerin ailelerine yazdıkları mektuplar ise yüreklere dokunacak. Özellikle Ali Osman Bey’in yazıpta ailesine yollayamadığı mektuplar.. Savaşın acı yüzünü gözler önüne sermektedir. Çok etkilendim. Kitaptan çıkardığım genel mesaj ise savaşın sadece tek taraftan değil iki taraftan da çok şeyler götürdüğüdür. Çok çok güzel cümleler vardı altı çizilmesi gereken. Bir kaç tane bırakıyorum buraya. Okumak isteyenlere keyifli okumalar dileyerek şiddetle tavsiye ettiğimi de belirtmek isterim
#alıntı
Ben artık bir sayıyım. Yaşayan bir sayı. Ölürsem o zaman da bir sayı olacağım.
Onlar şimdi bizde olmayan bir güce sahipler. Çünkü Türkler memleketlerini savunuyorlar.
Kodeste Bir Gece
Yazarı kitapta vicdan yükünün ne kadar ağır olduğunu, yaptığımız hataların bedelini er yada geç ödeyeceğimizi çok güzel ifade etmiş. Kitapta üç arkadaşın itiraflarını okurken "Herkesten kaçabilirsiniz ama Allah'tan ASLA" diye içimden geçiriyordum. Yazarın karakterler üzerinde yaptığı psikolojik unsurlar oldukça etkileyiciydi. Büyük bir sırrı ustalıkla gizleyip en son finalde okurlarla buluşturuyor. Bu da eserin heyecanını hiç kaybetmemesine neden oluyor. Herkesin en az bir kere okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum. Zaten elinize aldığınız anda sona gelene kadar bırakmak istemeyeceksiniz. Mutlaka şans verin derim.
Lizbon, Anvers, Bristol, Venedik, Ferrara bir sürü şehir... Engizisyon gerçeği ise kendisini her bir şehirde er ya da geç hissettiriyor. Din değiştirmeye veya ölüme zorlanan yahudileri, din değiştirmiş gibi görünen tüccar Dona Gracia’nın ağzından okuyorsunuz. Dona Gracia İstanbul’a gelip Kanunin Gücü ve adaleti ile dinini tekrar özgürce yaşama şansı buluyor ancak onun daha büyük bir emeli, onunla birlikte mezara gitmeyecek olan bir sırrı var...
Gerçeklerden yola çıkması kitaba olan ilgimi arttırdı ancak kitapta edebi olarak bir şeyler eksikti sanki. Bu sebeple puanı düşük vermeyi tercih ettim. Bana göre merak uyandıran akıcı bir kitap. Tarihi roman okumayı sevenlerin beğeneceklerini düşünüyorum ve tavsiye ediyorum.
Akifin Hayatı, Seciyesi, Şiiri ve Mizahı
.
Kitaba Sayın Kuntay'ın Mehmet Akif ile nasıl tanıştığını okuyarak başlıyoruz. Kitabın kapağına ve seciye kelimesine bakınca insan dili ve muhteviyatı ağır bir kitap bekliyor ama özellikle bu bölümde kullanılan dil çok hoş ve komik. Sanırım Kuntay'ın da şair olması hasebiyle olaylar harika izah edildiği gibi bizleri güldürüyor. İkilinin
