İki kişi arasında, biri diğerine "Ey ben!" diyene kadar aşk yoktur.
Sırrî es-Sakatî
Mârifet uçan bir kuş gibi, yukarıdan aşağıya iner. Edeb ve hayâ dolu bir gönül görünce de iner, ona konar.”
Sırrı Sakâti Hz
"Bir kimse bir nimetin Şükrünü yapmazsa, o nimet elinden gider de haberi bile olmaz"
Sırrı Sakatî (rha)
Hikaye 1
Büyük Allah dostlarından Sırri Sakatî Hazretleri esnaflık yapardı. Bir kere dükkânlarının bulunduğu çarşıda yangın çıkmış, bütün dükkânlar; terlikçiler, örücüler, elbiseciler tamamen yanmıştı. Halk yangın yerine koşmuş, kimin dükkânı yanmış kimin yanmamış diye bakıyordu. Yangın yerinden ayrılan bir zata rastlayan Sırri Sakatî Hazretleri:
- Benim dükkânım da yanmış mı, diye sordu.
Adam:
- Bütün dükkânlar yandığı halde seninki yanmamış, dedi.
Sırri Sakatî Hazretleri:
-Oh! Şükürler olsun, dedi.
Fakat dönüp evine geldikten sonra hata ettiğini anlayarak:
Ya ben yanmasında hayır olan bir şeyin yanmamasına oh çekip, Allah'a şükrettiysem, ne günahlar işlemiş olurum, diye tam otuz yıl gözyaşı dökerek ağladı.
Taşımadığı sıfatlarla insanlara şirin görünme sevdasında olan kimse, Allah’ın gözünden düşer.
Sırrı Sakâtî (k.s.)
Hak Dostları*4 Sırrı Sakati Hz.
Sözleri ;
Güzel ahlâk, kin gütmeden ve karşılık beklemeden herkesin eziyetine katlanmak ve kimseyi incitmemektir.
Allah Teâlâ üç şeyi sevmez. Vakti boşa geçirmek, insanlarla alay etmek ve gıybet.
Güzel ahlâk, kin gütmeden ve karşılık beklemeden herkesin eziyetine katlanmak ve kimseyi incitmemektir.
Sünnete uygun yapılan az bir ibadetin sevabı, bid’at işlenerek yapılan çok amelden kat kat daha fazladır.
En kuvvetli, en kudretli insan, kendi nefsini yenedir.
Farzları yapmak, haramlardan kaçmakve gafleti terk etmek, Allah Teâlâ’nın kendilerini çok sevdiği evliyasının ahlâkındandır.
Nefsin kötü arzularından kurtulmanın yolu, hidayet yolundan gitmek, helal yemek, Hak Teâlâ’ya karşı gelmekten sakınmakla mümkündür