Her birimiz birer yolcuyuz. Her kim ki yolcu olduğunun farkına varır ve kendi yolculuğunda rastladığı hayat pınarlarının çileli sularında yıkanıp arınır ve suyundan içerse, ruhunu misafir ettiği bedenine Allah güç, kudret verir.
Bedenimizde, Allah'ın bizlere üflediği ruhu iyi misafir edemezsek, Sırat Köprüsü'nden geçerken yürüdüğünüz köprünün altından akan su, Hakikat Arzı' nin suları olmaz. O su, sizi daha köprü deyken boğar ve Hakikat Arzı'nın heva, özenti ve heveslerine düşkün ahalisinin karanlığına gömer. Eğer Allah'ın bizlere üflediği ruhu bedenimizde iyi misafir edersek, onun hizmetkarı olursak, Hakikat Arzı'nın birbirine karışmayan, hareket ve akışta havadan daha latif olan denizlerinin berrak ve lezzetli suyundan içerken cennet hayatına kavuşuruz. O berrak suyu içmek için eğildiğimizde, sûretimizin tüm letafet ve inceliğini görürüz. Bu akisler, bize üflenen ruhu sûretimizin ortasına gömer.