Nietzsche’nin Hiçlikle Mücadelesi Üstinsan
Nietzsche bir sistem filozofu değildi fakat ahlak, siyaset, sanat, bilgi ve din felsefesi gibi çok çeşitli felsefe alanlarına girip çıkan aforizmalar üretti.
Ot Dergisi Nietzsche, yazarın akılla değil bedenle yazması gerektiğini düşünürken, okurların da akıllarından önce bedenleriyle okumalarını talep eder.Kitabı okuyor
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Reklam
Ama genellikle hayat bizi standartlaştırılmış faaliyetlere çeker. İçinde doğduğumuz sosyal kahraman-sistem, kahramanlıklarımıza, uyduğumuz yollara, başkalarını memnun edebilmemiz için kendimizi şekillendirdiğimiz yollara işaret ediyor. Derûnî sırrımızın üzerinde durmak yerine, onu yavaş yavaş örtüyoruz ve unutuyoruz; tamamen dışsal insanlar olurken, kazara, aile bağlantısıyla vatanseverlik refleksi ile ya da basit bir yemek ihtiyacı ve üreme dürtüsü ile düştüğümüz standartlaştırılmış kahraman oyununu başarıyla oynuyoruz.
Mobbing Bank Diyor ki;
Türk Fırtınası Nereden bilebilirdim yaşamımın bir fırtına estirmeye ait bir görev olduğunu! Dokuz yaşında aldım ilk yaramı on iki Eylül sabahında! O yara büyüttü beni!
Vücutlarımiz cetrefilli ve muhteşem bir sisteme; kendi kendini dinlendirme, iyileştirme ve tazeleme kabiliyetine sahiptir.
Stres tepki sistemi bize tehlikeli ve hayatı tehdit eden durumlara tepki vermemiz için gelişmiştir.
Reklam
İhtiyacımız olmayan şeyleri aldıran sistem..
"...içinde yaşadığımız bu tüketim toplumundaki en büyük motivasyon, ne yazık ki paradır. Binlerce ticari markanın tek derdi, ellerindeki ürünü sana satıp daha fazla para kazanmaktır. O nedenle ödül merkezini hedef alıp, burayı uyarabilecek her türlü yöntemi acımasızca denerler."
Sayfa 169
PK.(PeeKay)nın Tapasvi(Cemaat Lideri) ile tanışması.
Sonra bir gün insanlar için Tanrı'yla konuştuğunu ve iletişim kurduğunu söyleyen, oldukça fazla insanın da inandığı Tapasvi'yi görür. Kendisine Tanrı tarafından gönderildiğini iddia ettiği parça, PK'ın kontrol cihazından başka bir şey değildir. Bunun üstüne şunları söyler; "Olayı daha iyi anlıyorum artık. Birileri milleti kandırıyor. Derdi olup, Tapasvi yoluyla Tanrı'yı arayanlar, Tanrı'ya ulaşamıyorlar. Çünkü biri herkesi kandırıyor. Tapasvi de burada, herkese yanlış numarayı veren kandırılmış birisi. Telefonun ucunda oturan kişi ise Tanrı değil. İnsanları kandırıyor sadece. Anlaşılan bu gezegendeki Tanrı ile insanlar arasındaki iletişim sistemi çökertilmiş. Herkes yanlış numarayı çeviriyor."
@Aamirkhan
Bizim okulumuzun bu dersi öğretebilmesini isterdim. Sıramızın gelmesini beklemek, istediğimiz şeyi elde etmek için genellikle kötü bir yoldur.
Sayfa 128Kitabı okudu
Uzaktan bakıldığında, tan vaktinde ya da siste, tek bir şeyi hatırlatıyordu bu yığınlar: Askerleri.
Sayfa 225Kitabı okudu
Reklam
Erkek dünya, kadına kendi bakış açısını dayatıyor. Sonra dayattığı bu tehlikeli düşüncelerden kadını sözde bir koruma çabasına giriyor ve bu çabanın sonucu olarak kadını tutsaklaştırıyor. Anlayacağınız hem bozuyor hem yapacağım diye kendi zevkleri için köle yaratıyor. Aslında bu hükümetlerin "Düşman yarat, sonra savaş" stratejisine çok benziyor. Zaten tüm sistem bu şekilde işlemiyor mu?
Sayfa 162Kitabı okudu
Cam metafizik açıdan hem bir amaç hem de bir araçtır. Psikolojik (hem gerçek hem de düşsel) anlamda cam ideal bir modern kaptır; zira "kendini beğendirme gibi bir derdi olmayan", sahip olduğu içeriğe (tahta ya da metal gibi) koşut bir şekilde zaman içinde gelişme göstermeyen ve bu içeriğe gizemli bir anlam katmayan bir malzemedir.
Sayfa 52 - KindleKitabı okudu
Bir yandan zenginlere hizmet edip diğer yandan bütün yoksulları daha da çaresiz kılarak da iktidarlarını korudular. Kimi zaman kitleleri büyük yalanlarla kandırarak, çoğunlukla da hileyle, hurdayla elde edilmiş iktidarlar, sistemi ayakta tutmanın her yoluna başvurdu... Diğer yandan da bırakın hesap sormayı, soru sormayı ve hakikati tümden yasakladılar... Hayır, doğru söyleyeni dokuz köyden kovmadılar, doğrudan hapse tıktılar. Çünkü doğru söylemek iktidara meydan okumak, yani her şeyi göze almak demekti... Ve nihayetinde yine, yeniden kitleler, kendini soğana, patatese, patlıcana, domatese muhtaç bırakanı seçti.
Sevgi, dilimizdeki en önemli -ve en çok kafa karıştıran- sözdür. Hem dünyevi, hem de dini düşünürler, sevginin yaşamımızda ana rolü oynadığı konusunda hemfikirler. Bize "sevginin çok görkemli bir şey" olduğu ve "dünyayı döndürenin sevgi olduğu" söylenir. Binlerce kitap, şarkı, dergi ve filme bu sözle lezzet katılır. Çok sayıda felsefi ve dini sistem, sevgiye önemli bir yer vermiştir. Hıristiyanlık inancının kurucusu, sevginin, müritlerinin temel özelliği olmasını istemiştir. Psikologlar, sevildiğini hissetmenin, insanın birinci derecedeki duygusal ihtiyacı olduğu sonucuna vardılar. Sevgi için dağları, denizleri aşar, çölleri yürüyerek geçer ve anlatılamayacak güçlüklere katlanırız. Sevgisiz, dağlar aşılamaz, denizler geçilemez, çöller dayanılmaz ve zorluklar yenilemez olurlar. Ermiş kişiler, sevgi ile güdülenmemiş tüm insan başarılarının, sonuçta, boş olduğunu söyleyerek sevgiyi yüceltmiştir. İnsanlık oyununun son sahnesinde üç karakterin kalacağını söylemiştir: "İnanç, umut ve sevgi. Fakat bunların en önemlisi sevgidir."
Ekonomi dersi de liselerde okutulmalıdır. Yarının dünyası mutlaka ahlâka bağlı bir ekonomi sistemi üzerine kurulacaktır. Ve dünyamızda insanlık yolundaki her harekete düşman olan Yahudi hâkimiyetini yok edebilmek için bu düşmana kendi silâhlarıyla karşı koymak, yani ekonomi yönünden yürümek lâzımdır.
Sayfa 144Kitabı okudu
659 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.