Ataerkil erkek egemen sistemin özellikle kadınlar üzerinde kurduğu cinsel rol beklentileri ve bu yollu baskılar, kadınlarımızın ruhsal sağlığını ciddi boyutlarda tehdit etmektedir. Bakırköy Akıl ve Sinir Hastanesi'ne 1995 yılı başvuru çoğunluğunun da özellikle evli kadınlardan oluşması, toplumun kadınların cinsel rolü üzerinde kurduğu baskılar, beklentiler ve kadınların yaşam engellenmişliğinin acı bir sonucudur.
Hatta çoğu zaman sistemin derinden akan bir etkisine maruz kalabiliriz. Bu etkilerin altında kalmak bizlerin müslüman olarak yeterli teyakkuzu gösterme-diğimizin sonucudur.
Reklam
Kitle içgüdüsü ile her yüksek dehaya düşmandır. Seçim yolu ile büyük bir adam bulup çıkarmak, deveyi iğne deliğinden geçirmekten daha zordur. Dünya dünya olalı gerçekleşen ne varsa hepsi bireysel uğraş ve hareketlerin sonucudur. Fakat parlamenter düzende, ortalamanın altında olan beş yüz kişi, milletin en önemli meseleleri hakkında kararlar alıyor, sonra, bu meselenin halledilmesi için meclisin rizasını almak zorunda bırakılan hükûmetleri kuruyor. Demek ki, siyaset bu beş yüzler tarafından yapılıyor. Ve böyle olduğu göze çarpan bir şeydir! Halk temsilcilerinin dehasını hesaba katmayalım, sadece halledilecek problemlerin çeşitliliğini, bunların çözüm ve kararları karmakarışık hale getiren ve birbirleriyle olan ilgilerini ele alalım, bu sistemin güçsüzlüğünü hemen anlarız. Karar yetkisi genel toplantılara katılan insanlarındır, bunların da pek az bir kısmı ele alınan mesele hakkında tecrübe ve bilgi sahibidirler. En önemli ekonomik problemler işte böyle bir ortamda ele alınacaktir ve bu toplantılarda daha önce ekonomi politik yapmış olan üyelerin sayısı onda biri bile bulmaz. Bu ise, son kararı, o meseleye dair en ufak fikri olmayan insanlara bırakmak olur.
Sayfa 63
Parlamentarizmin en göze çarpan özelliği şudur: Belli sayıda adam (bir süreden beri kadınlar da) seçilir. Bu sayının beş yüz olduğunu düşünelim. Artık her şeyde kesin karar bu seçilenlere aittir. Demek ki iktidar yalnız onlardır. Gerçi dışarıdan bakılınca işlerin yürütülmesi için bir kabine mevcuttur fakat bu sadece görünüşte böyledir. Gerçekte bu
Sayfa 62
·
Puan vermedi
Divan edebiyatı ya da daha isabetli tabirle klasik türk edebiyatı (s. 18) islamî bir devrin edebiyatı olmakla beraber (s. 20), islamî bir edebiyat olduğundan bahsetmek (yazar aksi görüştedir s. 148) pek mümkün değildir. Aksi yöndeki kanının sebebi bir çok şairin mutasavvıf olmamasına rağmen tasavvufi tabirleri kullanmaktan çekinmemesidir. (s. 152)
Divan Edebiyatı
Divan EdebiyatıÖmer Faruk Akün · İsam Yayınları · 201396 okunma
·
Puan vermedi
"Dinler" diye bir varlık sınıfını kavramlaştıran ve bunları toptan yargılayan hemen her kitapta aynı kavram bulanıklığı var: "Din" tanımlanmıyor. Kitabın başında şöyle deniyor: "Görülen o ki; tüm dinler toplumsal yapıların en bozuk olduğu süreçlerde ortaya çıkmışlardır. Bu nedenle de düzenleyici işlevler üstlenmişlerdir.
Dinsel Şiddet
Dinsel ŞiddetFerhan Ercan · Toplumsal Dönüşüm Yayınları · 199715 okunma
Reklam
342 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.