Ey uçarken düşüp ölen kelebek,
Bir beyaz melek kanadının saçağı gibi kar
Seni solgun bahçelerde arar;
Sen açarken çiçek üstünde
Ufacık bir çiçekli yelpaze gibi...❄️
...
Uçtunuz gittiniz siz ey kuşlar;
Küçücük, ser-sefîd baykuşlar
gibi kar
Sizi dallarda, lânelerde arar.
Gittiniz, gittiniz siz ey mürgan
Şimdi boş kaldı serteser yuvalar;
Yuvalarda --yetîm-i bî-efgan!--
Son kalan mâi tüyler kovalar
karlar
Ki havâda uçar uçar ağlar!
...
Cenap Şahabettin
"Ömr-i giran-mâye der in sarf şud/Tâ çi-horem sayf, çipûşem şita.."
Mânâsı:
"Kıymetli ömür, yazın ne yiyeyim, kışın ne giyeyim, derken, bitti..."
...Sa'dî...
Bir beyaz lerze, bir dumanlı uçuş;
Eşini gaib eyleyen bir kuş
gibi kar
Geçen eyyâm-ı nevbahârı arar...
Ey kulûbün sürûd-i şeydâsı,
Ey kebûterlerin neşîdeleri,
O bahârın bu işte ferdâsı:
Kapladı bir derin sükûta yeri
karlar
Ki hamûşâne dem-be-dem ağlar!
Cenap Şahabettin
Tolstoy'un kısa bir yol öyküsü, yaptığı kar tasvirleri inanılmaz, kitabı okurken üşüyor insan, bir taraftan insanın ne amaç için yaşadığını ucuz hayatlar üzerinden anlatıyor. Uçsuz bucaksız kar çöllerinde yolunu kaybeden kızakcıların hem donmamayla hem de karda yolunu bulma çabalarını anlatıyor, aynı zamanda flasbek yöntemiyle bir anda zihninde güneşli günlere dönerek bir anısını anlatıyor, kitabın en güçlü yani hiç şüphesiz tablo niteliği taşıyan kar tasvirleri, Cenap Şahabettin in Elhan ı Şita isimli şiirini anımsattı, okuması keyifli güzel bir kitap.