Andre Gunder Frank, üçüncü dünya olarak anılan ülkelerin gelişememelerinin nedenini, onların bunu gerçekleştirmeye yönelik beceri ve yetenekten mahrum olmalarında değil, Batılı devletlerin bilinçli bir şekilde onları bu hâlde kalmaları için hareket etmelerinde görür. Buna göre sömürge üçüncü dünya ülkeleri, gelişmiş merkez ülkeler için ucuz gıda ve ham maddenin yanı sıra sanayi mallarının tüketimi için de pazar oluşturur. Bununla birlikte merkez, kendisi için faydalı olabilecek bir veya birkaç üründe sömürgenin uzmanlaşmasına izin verir ve sonrasında bu iş bölümüne dayalı bir dünya kapitalist sistemi gelişir [6]. Sistem eşitsiz bir mübadeleye dayalıdır. Böylelikle merkez ülkeler gelişip konumlarını koruyabilirken çevre ülkelerin ekonomilerinin gelişmesi mümkün olmaz. Bu noktada merkez yeri geldiğinde çevre ülkeler üzerinde müdahalelerde de bulunur.
Frank’ın da belirteceği gibi bu tür eylemler merkez ülkelerin, çevre ülkelerde ticari kentler inşa etmeleri ve bu kentlerin yönetici seçkinleriyle gerçekleştirdikleri iş birlikleriyle mümkündür [6]. Pamuk örneğine dönersek, “Doğu Hindistan Şirketi”, Hindistan egemen sınıfı ile İngiliz burjuvazisinin iş birliğinin ana üssüdür. Bu noktada merkez ülkeler, çevre ülkelerdeki iş birlikçilerini askerî açıdan destekleyerek (silah yardımı) onları birer diktatör hâline getirir. Oluşturulan bu bağımlılık ile çevre ülkelerin artı değerlerinin merkez ülkelere taşınması mümkün hâle gelir.
Toplumsal Tabakalaşma, Sosyoloji, Ataaof