"Sevginin zamanla ne olduğunu bilirim Türlü örnekleriyle gördüm nasıl sönüyor Sevginin ateşi, pırıltılar, Bir şey var sevginin alevleri içinde Kendi kendini yiyen bir fitil, bir kömür var. İlk hızını bir daha bulamıyor sevgi. İyilik bile, bir sıtma ateşi gibi yükselip Kendi aşırığıyla öldürür kendini."
Sağlık bakımının zayıf olduğu köylerde, birçok çocuk yetersiz beslenme, sıtma veya ishal yüzünden çabucak ölür. Açlık sezonlarında durum daima daha da kötüdür. Bu yüzden isimler, genellikle şartları veya ebeveynlerin en büyük korkularını yansıtır. Oldukça üzücü bir durum ama bütün Malawi'de, Simkhalitsa (ölüyorum zaten), Malazani (bitirin işimi), Maliro (cenaze), Manda (mezar taşı) veya Phelantuni (beni hemen öldürün) gibi isimleri olan erkek ve kadınlara sıklıkla rastlarsınız.
Sayfa 137Kitabı okudu
Reklam
Durun kalabalıklar, bu cadde çıkmaz sokak! Haykırsam, kollarımı makas gibi açarak: Durun, durun, bir dünya iniyor tepemizden, Çatırdılar geliyor karanlık kubbemizden, Çekiyor tebeşirle yekûn hattını âfet; Alevler içinde ev, üst katında ziyafet! Durum diye bir lâf var, buyrunuz size durum; Bu toprak çirkef oldu, bu gökyüzü bodurum! Bir şey koptu
Tren durdu. Gecenin içinde Haymana bakir bir orman sesi veriyor. Geyve' de sıtma kapmış entelektüelin de gözleri kapalı ve düşünceleri bir rüya kadar gayrı şuuri. Bir küçük kazanın istasyonunda inip unutulmak, şişmanlamak. Bir kasap kızıy­la evlenmek, belediye reisiyle cigara içmek, tahrirat katibiyle tavla oynamak ... ve gelip geçmek mümkün olabilse diye düşü­nüyor.
Sayfa 73 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okuyor
bitkiler âleminin abideleri
Avustralya’da boyları 150 metreyi aşan sıtma ağaçları, Kaliforniya’da 140 metreden yüksek mamut ağaçları yetişir. Bunlar bitkiler âleminin abideleri, katedralleri, minareleridir.
Sayfa 68 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları-1.Basım Kasım2021Kitabı okudu
coğrafya hipotezi
Dünya eşitsizliğinin nedenlerine ilişkin genel kabul gören bir kuram, zengin ve fakir ülkeler arasındaki büyük ayrımın coğrafi farklılıklar tarafından belirlendiğini ileri süren coğrafya hipotezidir. Afrika, Orta Amerika ve Güney Asya’dakiler gibi çoğu fakir ülke Yengeç Dönencesi ile Oğlak Dönencesi arasındadır. Bunun aksine, zengin ülkeler ılıman
Sayfa 38 - Doğan Kitap
Reklam
Bu sıtma başka sıtma Ey kadın örtebilirsin örtebildiğin kadar örtüleri üşütmeleri Bu üşütme ne güz ne bahar Ne kış ne yaz üşütmeleri Ne bulut ne deniz Ne dağ ne ırmak üşütmeleri Yeni bir kitabın Bir yolculuk dönüşünün Bir yaprak çevrilişinin Mevsimin ilk yemişinin yenişinin Nar tadmanın karpuz kesmenin Kevserin Büyü bozmanın Ateş söndürmenin ve yakmanın Su kurutmanın fışkırtmanın Gölge boşamanın üşütmeleri
Sayfa 107
Rüzgarlar ve Hastalıklar
Bazı rüzgarlar, psikolojik ve fizyolojik açılardan diğerlerine oranla daha kötüdürler. Gündoğusu rüzgarı, sürekli kötü olan sağlığından bunu sorumlu tutan Voltaire'e göre, beraberinde dep­resyon ve intiharların sorumlusu "kasvetli melankoliyi" getiriyor­du. (Kral Birinci Charles'ın başının Gündoğusu eserken kesildiği­ni ve Kral İkinci james'in de bir Gündoğusu esnasında tahttan in­dirildiğini anlatıyordu.) Shakespeare kuzey rüzgarını "gut hasta­lığı, sara nöbeti, kaşıntı ve sıtma nöbetinden" sorumlu tutuyordu; Theophrastus güney rüzgarını, eklemlerdeki yağın kalınlaşması­na yol açarak, insanları güçten düşürmekle suçluyordu. Havalar, Rüzgarlar ve Yerler adlı eseriyle MÖ 4. yüzyılda biyometeoroloji çalışmasını başlatan Hipokrat, her bir rüzgarın hastalık profilini vermişti. Örneğin ılık ve nemli güney rüzgarı baş ağrılarına, sa­ğırlığa, görüş bulanıklığına, uyuşukluğa ve sara hastalığına; so­ğuk ve kuru kuzey rüzgarı ise öksürüğe, boğaz ağrılarına ve ka­bızlığa sebep oluyordu.
"Öteki olarak işaretlenen herkes ya ölüme ya sıtmaya razı olmaya çağırıldı:Adeta bütün toplum rehin alındı. Bugünlerde ise "ne ölüm, ne sıtma" demekte inat edenlerin vatandaşlıktan atılması konuşuluyor.Böylesine korkunç bir şeyin konuşulabilmesi,çok olağan bir şeymiş gibi konuşulabilmesi kıyametin kopmaması bu ölüm siyasetinin ne kadar başarılı olduğunu da gösteriyor."
Sayfa 8
Yeni ormanların oluşturulması bile yeni sıtma salgınlarına yol açtı. Trinidad 'da, kakao bitkisine gölge sağlamak için dikilen immortelle ağaçlarının yapraklarında biriken sular, anofellere üreme fırsatı sağladı.
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.