Sivas'ta genel bir milli kurul toplama karar
Bu amacın sağlanması için yâverim Cevad Abbas Bey'e 21/22 Haziran 1919 gecesi Amasya'da yazdırdığım genelgenin esas noktaları şunlardı: 1- Yurdun bütünlüğü, milletin bağımsızlığı tehlikededir. 2- Hükümet merkezi, üstlendiği sorumluluğun gereklerini yerine getirememektedir. Bu durum milletimizi yok olmuş gibi gösteriyor. 3- Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır. 4- Milletin durumunu göz önünde bulundurmak ve haklarının sesini bütün dünyaya duyurmak için, her türlü etki ve denetimden uzak bir milli kurulun varlığı çok gereklidir. 5- Anadolu'nun her yönden en güvenli yeri olan Sivas'ta milli bir kongrenin hızla toplanması kararlaştırılmıştır. 6- Bunun için, bütün vilayetlerin her livasından 64 milletin güvenini kazanmak üç temsilcinin, mümkün olan hızla yetişmek üzere hemen yola çıkarılması gerekmektedir. 7- Her ihtimale karşı, durum bir milli sır olarak tutulmalı ve temsilciler, gerekli görülen yerlerde, yolculuklarını kılık değiştirerek yapmalıdır. 8- Doğu vilayetler adına, 10 Temmuz'da Erzurum'da bir kongre toplanacaktır. Söz konusu olan tarihe kadar öteki vilayetlerin temsilcileri de Sivas'a ulaşabilirlerse, Erzurum kongresi'nin üyeleri de Sivas genel toplantısına katılmak üzere yola çıkar.
Halide Edip (Adıvar), 10 Ağustos 1919'da Mustafa Kemal Paşa'ya yazdığı mektupta, İngilizlerin Sivas'ta toplanarak kongreyi basmamaları için, hiç vakit kaybetmeden bir Amerikan mandasının kabulu ilan edilirse, Amerikalıların buna yanaşabileceğini söylüyor ve şöyle devam ediyordu: "İşte bütün bunlar karşısında, davamızda yardımcı olabilmesi için, bu fırsat dakikalarını kaybetmeden ve yok olma korkusu karşısında Amerika'ya başvurmaya kendinizi mecbur görüyoruz. Türkiye'yi azim ve irade sahibi, görüş kafalı bir iki kişi belki kurtarabilir. Macera ve savaş devri artık geçmiştir. Sizin Rauf Bey (Orbay) kardeşimizle beraber, temelleri bile çöken zavallı memleketimiz için uzakları görerek düşünüp çalışmanızı bekliyoruz." Yalnız istanbul'dakiler değil, Mustafa Kemal'in en yakın arkadaşlarının da aynı fikirde oldukları görülüyordu. Albay Refet (Bele) Bey, Sivas Kongresi'nde Amerikan mandacılığını şöyle savunuyordu: "Yirminci yüzyılda 500 milyon borcu, harap bir memleketi, pek verimli olmayan bir toprağı ve ancak 10-15 milyon lira geliri olan bir millet için bir dış destek olmaksızın yaşamak olanağı yoktur." Bütün baskılara, hararetli yazı ve sözlere karşı Mustafa Kemal Paşa'nın düşüncesi tekti ve değişmedi: "Her yönüyle istiklali tam (tam bağımsızlık)..."
Sayfa 197 - ‎İnkılap Kitabevi; 1. Baskı, 18 Mayıs 2017
Reklam
Ankara'ya gidilecekti ama nasıl? Sivas Kongresi mali açıdan son derece zor koşullarda gerçekleştirilmişti. Gerçi delegeler, geldikleri yerlerin Reddi İlhak Cemiyetleri veya Müdafaai Hukuk Cemiyetlerinden kısmen yolluklarını almışlardı ama kısa bir süre sonra kimsede para kalmamıştı. Masraf olmasın diye delegeler ev­lerde kalıyordu. Sivas Müdafaai Hukuk Cemiyeti üyesi Şekeroğlu İsmail Efendi 23 delegeyi tam 32 gün süreyle evinde ağırlamıştı. İşte bu şartlar altında, Ankara'ya hareket tarihi 18 Aralık 1919 Perşembe günü olarak belirlenmişti. Hareket için hazırlıklar baş­lamıştı. Ellerinde, üstü açık, karaseri patlak, üç adet eski otomo­bil vardı ama lastikler ve benzin için gereken para yoktu. Ayrıca Heyetin yolculuk için de paraya ihtiyacı vardı. Bunun tek yolu, Osmanlı Bankası'nın Sivas şubesinden kredi almaktı. Banka Müdürü Oscar Schmidt, Mazhar Müfıt Kansu'yu Edirne'deki mu­tasarrıflığı zamanından tanımaktaydı. Bu bankadan kredi alına­bilecekti ama Mustafa Kemal'in kuşkuları vardı. "Bu para zorla alındı" gibisinden yalan propogandalardan çekinmekteydi, çünkü İstanbul Hükümeti onlar için bu tür yalan ve iftiraları etrafa yay­maktaydı.
Sayfa 145 - Kaynak YayınlarıKitabı okudu
Ne gerçekleşecekse Anadolu'da gerçekleşecekti. Fakat nasıl? O sırada aldığı 9. Ordu Müfettişliği göreviyle Anadolu'ya gitmesi Mustafa Kemal'in aradığı fırsat oldu. Mustafa Kemal Paşa 16 Mayıs 1919 günü Bandırma Vapuru'yla yola çıkıp, 19 Mayıs sabahı Samsun'a ayak bastı.
Sayfa 9 - Yayın B
Dijmine bav û kalâ nabın dostê lawâ .
.. 1919'da Kemal Paşa Kürdistan'a geldi . Osmanlı, kendisinin idamına karar vermişti ve Osmanlı devletince , Kürtler için her zaman söylenen 'eşkıyalık' sıfatı ona da verilmişti. Fakat ben ve Kürt şeyh, bey ve ağaları onu koruduk. Erzurum Kongresi'ni akdettik. Sonra, Kâhtalı Hacı Bedir Ağa'nın da beş yüz muhafız süvarisi ve Dêrsimli Diyap Ağa'nın kuvvetleri ile Sivas'a gelip, orada da kongremizi yaptık. Kısa söyleyeyim ; Kemal Paşa, Kürt milletinin haklarına sadık kalacağını defalarca ifade etti . Bizde inanarak kendisini kolladık . Ama adam , Cumhuriyeti kurup Lozan Antlaşması yaptıktan sonra hepimize dirsek çevirdi . Kendisine yardım eden ne kadar kuvvetli Kürt aile ve şahsiyetleri varsa, birer bahane ile idam ettirdi veya sürgüne yolladı..
Noel gezileri sürerken 23 Temmuz 1919 günü Erzurum Kongresi toplanmış Harbiye Nazırı Nazım Paşa 15'inci Kolordu Komutanı Kazım Karabekir'e gönderdiği 30 Temmuz 1919 günlü gizli telgrafla, Kongre'de Başkanlığa seçilen Mustafa Kemal ve Rauf Bey'in tutuklanmalarını istemişti. Mustafa Kemal ve arkadaşları yollarına devam etti. İkinci durak Sivas'tı Erzincan'dan Sivas'a geçerken bir haber aldılar: " Dersim Kürtleri Boğazı tuttular geçiş tehlikelidir" Binbaşı Noel ile Elazığ Valisi Ali Galip'in Sivas kongresini basacakları öğrenildi Kayseri'nin feyzioğulları ailesinden emekli Kurmay Yarbay Ali Galip İttihat ve Terakki hükümetince Ordu'dan ayrılmaya zorlanmış ayrıldıktan sonra Kayseri milletvekili olmuş 3 Mayıs 1919'da Damat Ferit hükümetince Elazığ Valiliğine atanmıştı.
Reklam
132 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.