maria puder

şimdi aramızda noksan olan şeyin ne olduğunu biliyorum ! bu eksik sana değil, bana ait… ben de inanmak noksanmış… beni bu kadar çok sevdiğine bir türlü inanamadığım için, sana âşık olmadığımı zannediyormuşum… bunu şimdi anlıyorum. demek ki insanlar benden inanmak kabiliyetini almışlar. ama şimdi inanıyorum. sen beni inandırdın. seni seviyorum. deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum.
Sayfa 138 - kültür yayınları, 1.basım, istanbul 1943Kitabı okudu
Reklam
bir gün, akşamüzeri, masa lambasının ışığı altında, kendisine, jakop wessermann’ın “ hiç öpülmemiş ağız “ diye uzun bir hikâyesini okuyordum. burada, hayatında hiçkimse tarafından sevilmemiş ve kendisine bile itiraf etmediği halde, bir aşk, bir insan sevgisi bekleyerek ihtiyarlamış bir muallimden bahsediliyordu.
Sayfa 134 - kültür yayınları, 1.basım, istanbul 1943Kitabı okudu
benim yeryüzünde bulunuşum kadar gülünç, sebepsiz bir şey olamazdı. bütün ruhum korkunç bir boşluk halindeydi.
Sayfa 132 - kültür yayınları, 1.basım, istanbul 1943Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazen hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. gene bu akşam anladım ki, onu kaybettikten sonra, ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim.
Sayfa 130 - kültür yayınları, 1.basım, istanbul 1943Kitabı okudu
maria puder’i ne kadar sevdiğimi ve ona nasıl delice bağlı olduğumu, sabaha kadar yüksek taş duvarların etrafında dolaştığım ve hep onu düşündüğüm bu gecede tam manasıyla anladım. birçoklarından dışarı sönük ve sarı bir ışık vuran pencerelere bakıyor, onun bunlardan hangisinde olduğunu tahmin etmeye çalışıyor; yanında bulunmak, ona hizmet etmek, ellerimle alnının terlerini silmek için mukavemet edilmez bir arzu duyuyordum.
Sayfa 130 - kültür yayınları, 1.basım, istanbul 1943Kitabı okudu
Reklam
Reklam
173 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.