"Yazan kalem siyah benim kaderimi, Kimseler anlamaz perişan halını vay..."
Sayfa 16 - TİMAŞKitabı okudu
"Evvel zaman içinde, Mısır civarında yaptığı tablolarla nam salmış bir ressam yaşarmış. Bir gün bir delikanlı gelmiş yanına; 'Usta bana senin gibi iyi resim yapmayı öğret,'demiş. Ressam, çocuğu tarttıktan sonra, kararlı olduğunu anlamış. Bir zaman sonra da pek sevmiş onu. Gecesini gündüzüne katıp, ona resim yapmayı öğretmiş. En
Reklam
Yazan kalem siyah..
"Yazan yazıcının kalemi kırılsın." (...) "Yazılarımız..." dedi. "Kalemleri kırılası yazıcılar! Kırılsa, bir daha alırlar. Onların görevi yazmak. Bizimki de yazılanı çekmek..."
Sayfa 167 - Literatür YayınlarıKitabı okudu
Kâsemden şarap kadar yaşam dökülür akıl edip dinleyene. Ait değil uçuşanlar kafasını gömene. İşte bahar: Kargalar, serçeler, ışıldayan yıldızlar. Siyah atlar, nal sesleri, çığlıklar! Toz, toprak, ter içinde afyon çizen kadınlar. Bir çay! İçinde ufak taşlar, üstünden aşan çocuklar. Çıkılacak ağaçlar, söylenecek türküler, dinlenecek masallar. Bir dost yârenliğinde, bir veli huzurunda,bir kâtip kaleminde geçip giden on yıllar. Kâbuslar, tatlı rüyalar, umutlar. Ses ve sessizlik içinde beyaz duvarlar. Kırık bir kalem, bozuk mısralar, uydurulmuş yaşamlar... Sonra bir gün her şey durdu. Çıt çıkmıyordu. Sorularım vardı ama yanıtsızdım sessizlikte. Gözlerim miydi gören, parmaklarım mıydı yazan? Peki kimdi konuşan, neydi söyleten? "Ben neyim, ben?" Yağmıştı gökyüzü yüzüme; "Bir ‘Şey' sonsuzsa o ‘Şey' dışında bir ‘Şey' olma ihtimalin yok. Ben senim, ben!" En ilkel inançlarla en basit arzular, insan zihninin varabileceği en aşkın, en ileri sezgileri ve en yüce kavramları içinde barındırır. Kornelyus'un Ezgisi'nin yüz yetmiş yıla yayılan, yedi ayrı ülkede geçen ve on iki ana hikâyeden oluşan örgüsünde bu zıtlık fazlasıyla kullanılıyor.
"Yazan kalem siyah benim kaderimi, Kimseler anlamaz perişan halımı vay..."
Şairler ezelden önceki dönemde ölümlülerin kaderinde olan sevgilileri yazan kader kalemine gönderme yapmayı severlerdi. Sevgililer seçkisinden seni seçtiğinde, İlahi Kudret’in kalemi göğsüme seni çizdi.’ Sanki sevimli yaratıkların resim ve betimlemelerinin oldugu bir ezeli kitap varmış da Kalem de bu yaratıkların en başlarını şair içm seçip kopyalıyormuş gibi böyle söyler Fuzülî. Ayrıca Fuzülî 'ezelin yazarlarınjn âşıkların kaderini siyah bir renkle” yazdığı kanısındaydi.“ Bir başka deyişle “kara talih" kötü şans ve mutsuzluk anlamına geldiğinden âşıklar mutsuz olmaya mahkümdur. Bu bağlamda Farsçı olmasa da en çok ele alınan dizelerden biri üslubuyla nesillerdir tercümanları şaşırtan Galib’in Dîvân’ının ilk dizesidir. Bu Urduca şiirler seçkisine alışılageldiği üzere Allah’ı methetmek ya da Yandan’ın engin irfanına hayranlığını dile getirdiği dizelerle başlamak yerine şöyle der: Nakş faryddî hey kiskî şühî-i tahrir ka? Kagidi hey pîrehen her süret-i tasvir ka? Tasarım hangi yazarın saygısızlığından şikâyet eder? Tasarımdaki her biçim kâğıttan bir gömlek giyer!“
Reklam
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.