Başak
@siyahsaye
Bir gün gerçekler hayallerden daha güzel olacak.
Mütercim-Tercüman
Fransızca Mütercim-Tercümanlık
8 May
143 reader point
Joined on October 2022
Şu anda okuduğu kitap
Okuma Hedefleri
Spoiler içeriyor!
Her satırına hayran kalınası bir kitap..
6 Şubat depreminden sonra okuma alışkanlığımı kaybettiğimi söyleyebilirim öyleki yıllık hedefimi bile tamamlayamadım. Fakat bir yerde toparlanmaya başlamam gerektiğinin bilincindeydim dedim ki yeniden bir ivme kazanmak için ne ile başlamalıyım? Aklıma Kristin Hannah geldi, uzun zamandır okumak istediğim fakat hiç rafta göremediğim “Bülbül” kitabını okul kütüphanesinde denk gelmem de okumam için bir işaretti bence.
Tabi ki yanılmadım, kitabı bir solukta okudum.
Kitabın konusuna gelecek olursak; iki birbirine zıt kardeş İsabella ve Viann.
Isabella, cesur,asi ve savaşçı fakat okudukça bir o kadarda kırılgan ve sevgiye muhtaç küçük kız kardeş..
Viann ise fedakâr ve kocaman bir yüreğe sahip , yeri geldiğinde risk alıp sevdiklerini korumak için kendi canını ortaya koyan bir anne,bir abla ve bir evlat..
Kitap II. Dünya Savaşı dönemini ve yaşanılan zorlukları,savaşı,direnişi, işgali anlatıyor.
Beni en etkileyen kısımlar bir babanın kızlarına geç kalışı..
Ariel de Champlain (Daniel) geri dönüşü ve her şeyi hatırlaması..
Bu noktalarda gözlerimin dolmasına engel olamadım.
Kitabın arka kapağında Daily Mail’in “ Gözlerinizde yaş kalmayana kadar sayfaları çevirmeye devam edeceksiniz.” sözü kitaba başlamınız için bir işaret.
Elinizden bırakamayacağınız bir kitap. Umarım okurken sizde keyif alırsınız. Keyifli okumalar.
Bülbül 
Kristin Hannah
Beni hiç tanımamış sana..
Stefan Zweig'in bu eseri roman yazarı R'nin bir gün bir mektup almasıyla başlıyor. Mektupta bir kadının tutkuyla hatta saplantılı bir biçimde kendini fark etmeyen R'ye olan aşkını, takıntısını okuyoruz.
Adamı hayatı boyunca seven ve en sonunda her şeyi anlatmak istediği bir mektup yazıp gönderen kadının ismi yok, verilmiyor.
Bence anlatılan aşk aslında bir aşktan ziyade hastalık boyutunda bir saplantı, kadının fark edilme, bir başkası tarafından sevilme çabası.
Hatta durum öyle bir hal alıyor ki " Ben tanrıya da inanmıyorum artık, yalnızca sana inanıyorum." cümlesini söyleten derecede ileri bir saplantı durumu.
Mektubu etkilenerek okumaktan ziyade hayretler içerisinde okudum, anlamaya çalıştım.
Bu kitabı bir noktada. 
Orhan Pamuk 
Masumiyet Müzesi Adlı eserine benzettim ve bu beni daha da ürküttü.
Adamın balkonundan attığı sigara izmaritini alması, bir izmarite bile bu kadar değer vermesi ben düşünmeye, anlamaya itti diyebilirim.
Stefan Zweig'in eserlerini okurken hep bir noktada empati yaptım, karakterlerin iç dünyası ile bütünleştim ama bilmiyorum bu eserinde biraz kurgunun gerisinde kaldım sanırım. Okurken çok uzak olduğumu hissettim. Yine de güzel bir hikayeydi.
Okumak isteyenlere keyifli okumalar diliyorum..
Reader Follow Recommendations
İnsanlar savaşmadan yaşayamazlar mı?
Yine lise zamanlarımda okuduğum ama rafta görünce bende yeniden okuma isteği uyandıran bir hikaye 
Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
7 yaşından beri bacağındaki eklem tüberkülozu nedeniyle çocukluğunu yaşayamayan, 15 yaşına geldiğinde ise hastalığı iyice şiddetlenen bir gencin iç dünyasına ışık tutuyor, ayrıca otobiyografik öğeler taşıyor. Peyami Safa’nın da gençliğinde
Bir gün savaşların sona ermesini çaresizliklerin yaşanmamasını diliyorum...
Yazardan okuduğum ikinci kitap ve her kitapta hikaleyeleri ile beni alaşağı etmeyi başarmış bir yazar... Diğer kitaplarını okumak için sabırsızlanıyorum...
Kitaba gelecek olursam;
Uçurtma Avcısı'nın yazarının kaleminden çıkmış, bu kez iki kadının kesişen yollarını ve dostluklarını anlatıyor.
Her ne kadar iki kadın üzerinden gidilse de bence bu kitap sadece Meryem' in..
Kitapta Afganistan'da şiddetli rejim değişikliğinin gölgesinde yaşayan hatta yaşamaya çalışan bu kadınlar bize her sayfada hüznün buruk adını, acıyı, çaresizliği anlatıyor, okuduğunuzda iliklerinize kadar hissediyorsunuz bu duyguları.
Kitaptaki karakterlerden Leyla umudu, geleceği Meryem ise çaresizliği, sabrı temsil ediyor bence.
Bu kitap ile yeniden anlıyoruz ki Afganistan'da kadın olmanın hatta böylesi bir dünyada Kadın olmanın ne kadar zor olduğunu.
Hikaye siz okudukça sizi içine çekiyor, gayet akıcı yalın bir anlatımı var. Daha fazla konuşmak anlatmak istiyorum ama okumayı düşünenlere spoi vermek istemiyorum bu kitapla ilgili. Okumak isteyen herkes bence bir an önce okumalı..
Kitaptan sevdiğim alıntılar;
•"... çünkü bir toplumun kadınları eğitimsiz olduğu sürece başarıya ulaşma şansı yoktur, Leyla. Hiç yoktur."
•"... pusulanın hep kuzeyi gösteren ibaresi gibi, bir erkeğin suçlayan parmağı da daima, mutlaka bir kadını gösterir."
Bin Muhteşem Güneş
Khaled Hosseini
Geç kalınmışlıklar..
En yetenekli uçurtma avcısı seni asla unutmayacağım.. 
Uçurtma Avcısı
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı.
Kitabın birçok ödül almış olması ve uluslararası çok satanlar listesine giren kitap olması haricinde okudukça duygulandığım, kalbimi kıran, okuduktan sonra etkisinden çıkamadığım bir eser olması gönlümde çok farklı bir taht kurmasına sebep oldu.Kitabı
Bütün hayvanlar eşittir ama bazıları daha eşittir.
Hayvan çiftliğinin olay örgüsü çiftlikte yaşayan hayvanlar ve onları sömürdüklerini düşündükleri insanlara başkaldırmaları ile başlamaktadır.
İlk başta amaçları eşitliğin hakim olduğu bir düzen oluşturmak olup aralarındaki en akıllı olan domuzlar önderliğinde takım oluştururlar. Fakat bir süre sonra domuzların önderliğinde ki grup düzeni insanlardan daha baskıcı ve acımasız bir diktatörlük haline gelmiştir bile.
Kitabı ilk okuduğumda anlam veremedim, bu mu yani ? Neydi şimdi bu ? gibisinden tepkiler verdim ama kitabı bitirdiğimde ve bu uygulama üzerindeki gerek incelemeleri gerekse denk geldiğim haklı eleştirileri okuduktan sonra kitap daha da anlam kazandı benim için. Daha geniş bir bakış açısı ile bakabildim, anlam veremediğim şeyler anlam kazandı.
Bence nesilden nesile aktarıldıkça güncelliğini koruyacak güzel bir eser..
Kitaptan sevdiğim alıntılar;
*"Özgürlüklerini savunmayaların ödedikleri bedel ağırdır."
*"Kimsenin, düşüncelerini söylemeye cesaret edemediği bir devir gelmişti..."
*"Kabul edelim: Yaşamlarımız sefil, yorucu ve kısa."
Hayvan Çiftliği
George Orwell
Okumak isteyenlere keyifli okumalar...
Annie Ernaux ile tanışmamı sağlayan kitap.
Çevremdem duyduğum bir kitaptı ve çok geçe kalmadan okumak istedim. Isimsiz bir kadının evli ve yabancı bir adama duyduğu saplantılı tutku ele alınmakta. Kitabın giriş sayfasından itibaren kitabın açık bir dille yazıldığı anlaşılıyor.
Kitabın dili sade gayet anlaşılır.
Bir çırpıda okunabilecek 2022 Nobel Ödülü almış tutkunun saplantı halini anlatan bir eser. Yazarın diğer kitaplarıyla tanışmak için sabırsızlanıyorum.
"Basit açıklamalara kafa tutan tutkulara adanmış bir eser."
The New York Times
Yalın Tutku 
Annie Ernaux
°İnsanlar birbirinin maddi yardımlarına ve paralarına değil, sevgilerine ve alakalarına muhtaçlar.
°İnsan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabuk alışıyor ve katlanıyor.
İtiraf etmeliyim ki bu kitaptaki aşk hikayesi beni bayağı etkisi altına aldı. Bence abartılmayı hak eden nadir kitaplardan ilk sayfasından son sayfasına kadar bir solukta okunabilecek ve bittikten sonra bile sizi etkisi altında bırakabilecek bir hikaye...
Bu kadar insanın kalbine dokunan bir hikaye birçok okuyucusunu eminim ki en sonunda perişan etmiştir.
En çok kalbime dokunan karakter Raif, canım raif ahh raif bu karakteri tanımaya başlayınca aklıma şu söz geldi. " İnsanları dış görünüşüne göre yargılamayın, içinde ne cevherler vardır bilemezsiniz." o kadar doğru bir söz ki ve o kadar raifi anlatan bir cümleki raif bir kez daha bizlere bir insanı dışardan göründükleri gibi yargılamamayı öğretti.
Bazı kitaplar vardır insanın hayatında hep olması gereken. Ve bazı kitap karakterleri vardır herkesin bir noktada kendinden bir şeyler bulduğu. Kürk Mantolu Madonna tam olarak bu iki koşulu sağlayan bir kitap.
Okurken akıp giden, okudukça sizi içine çeken bu aşk hikayesini okumadıysanız birçok şey kaybettiğinizi söylemeliyim. Okumak isteyen herkese keyifli okumalar diliyorum...
°“Kendimi bildim bileli, bütün günlerimi, haberim olmadan ve nefsime itiraf etmeden, bir insanı aramakla geçirmiş ve bu yüzden bütün diğer insanlardan kaçmıştım.”
Kürk Mantolu Madonna 
Sabahattin Ali
