Toplumdaki yaşamın dinamikleri Erdemli Insan olmanin kuralları
Cafer Aksay ' in kaleminden #Erdemliİnsan adlı eserini okudum Eser 71 başlıktan oluşan farklı konulara yer verilmiş. Her başlık kendi başına bağımsız bir olayı ele alarak okuyucuya aktarılmış. Akıcı ve düşündürücü bir yol izlenmiş. Yazarımız bir sosyolog gözüyle toplumdaki sorunları farklı başlıklar altında dile getirirken bunu
752 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 4 days
2023 açılış
İlk olarak yazardan bahsetmek istiyorum ben. Vedat Türkali 13 Mayıs 1919, Samsun doğumlu yazar ve senaryo yazarı. Gerçek adı ise Abdulkadir Pirhasan. 29 Ağustos 2016,Yalova da hayatını kaybetmiştir. Yazarın oyuncu ve yönetmen olan kızı da vardır. Deniz Türkali. Ben tanıyormuşum siz de tanırsınız diye düşünüyorum. Yazarın 'Bir gün tek başına
Bir Gün Tek Başına
Bir Gün Tek BaşınaVedat Türkali · Ayrıntı Yayınları · 20195.2k okunma
Reklam
418 syf.
7/10 puan verdi
·
Read in 3 days
Neden öyle oldu bilmiyorum ama %60'lara kadar kitabın içine giremedim. 70e gelince de bir duraklama oldu benim için. Sonra kitap bitti zaten. Okurken eğlendim mi eğlendim. Çok hoşuma giden ve anlamlı yerleri vardı. Sanırım sadece karakterlere alışamadım. Nedense onları çok uzaktan okuyormuşum gibi hissettirdi. Bir de bu tarz günlük hayatın içinden yazılan kitaplarda illa anlamadığım espriler olurdu bu kitapta da olduğu gibi. Anlamaya uğraşmamış da olabilirim bilmiyorum:) Kendi ülkemin siyaseti yeterince içimi bayıyorken bir de başka ülkelerinkini okumak sıktı biraz. Okuyanlar abartma o kadar da yoktu diyebilirler haklılar da .d sadece benim artık tahammülüm pek kalmadı böyle şeylere. Zaten seçimle ilgili en detaylı kısımlar sonda, kısaca verilmiş bitmişti. Yani okumak isteyenleri korkutmayayım Ayrıca kitabın arka kapağını okuyan herkes ufacık da olsa siyaset(?) okuyacaklarının farkındadır. Dediğim gibi karakterlerle o yakınlığı kuramadığım için tam anlamıyla sevdim mi sevmedim mi emin değilim. Bu sadece benim kitaplarda baktığım bir şey bu arada. Karakter hoşuma gitmediyse dünyanın en sevilen kitabı olsun yine yarım bırakma ihtimalim çok yüksek. O yüzden siz benim kadar bu konuda takıntılı değilseniz muhtemelen seveceksinizdir. Belki herkes okuyup seviyor diye fazla beklentiye girdiğim için de biraz hayal kırıklığı olmuştur. Yoksa kafamı da dağıttı okurken eğlendim de. Sonuçta ne olursa olsun 20lerinde olan bir arkadaş grubundan bahsediyoruz :)
Red, White & Royal Blue
Red, White & Royal BlueCasey McQuiston · St. Martin`s Griffin · 20201,012 okunma
HAKİKAT VE ENAYİ!
"Enayinin dediğine bakılırsa, şehirde biri maddî ve diğeri manevî, iki tür gecekondu vardı. Birincisi, ucuz briketten yığma duvar ve tepesi kiremit yerine tenekeyle örtülü, barınmaya yarayan baraka idi. Manevî olan ise, 'sorunsal' , iktidar ', 'bağlam' gibi kelimelerle inşa edilmiş fikriyattı. Utanmaz enayiye göre
Sayfa 132 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
235 syf.
·
Not rated
·
Read in 1 hours
İnci Aral, farklı türlerde eserler yazmış ancak benim kalemiyle yeni tanıştığım bir yazar. Okuduğum bu eserin beni çok etkilediğini söyleyemem ama yazar ve eserleri hakkında yargıya varmak için tek kitap üzerinden değerlendirme yapamayı doğru bulmuyor, yazarın diğer kitaplarına da bir şans vermek istiyorum. Dili oldukça sade anlatımı akıcı olan eser Türk filmi kıvamında anlatılmış. 1970 'lerde aynı üniversitede yolları kesişen Deniz ve Cihan arasındaki ilişki, birisini devrimci düşlere diğerini tutkulu bir aşka götürür.Ancak Cihan' ın tutkulu aşkı Deniz'in devrimci ruhu karşısında çaresiz kalır. Yaşanmamış bu aşk ancak 30 yıl  sonra farklı boyutta karakterlerden sadece biri değişerek yansır. Yazar, arka planda ülke gerçeklerine de değinerek, siyaset, eğitim, gençlik gibi konulara farklı açılardan yaklaşır. Dediğim gibi beni çok etkileyen bir kitap olmadı, ama çok yoğun olduğunuz dönemlerde okunacak ve sizi yormayacak bir eser.
Şarkını Söylediğin Zaman
Şarkını Söylediğin Zamanİnci Aral · Kırmızı Kedi · 2011958 okunma
Erken çağda yerleşik hâle gelen topluluklarda erkeğin önemi azalıyor. Erkeğin önemi azaldığı ölçüde bu erkekte bir kompleks yaratıyor. Bu kompleksi gidermek üzere çok eski yerleşik toplumlar hep erkeğe vurgu yapmışlardır. Bunun en güzel örneği Çinlilerdedir. En eski yerleşik topluluklardan biridir. Aynı şekilde Farslarda da vardır. Çinlilerde ve Farslarda aşırı derecede kadının hor görülmesi olayı vardır. Çünkü dediğim gibi erkek çok gerilemektedir. Önemi, yeri, işleyişi geriliyor ve onu tatmin etmek üzere mübalağa ediliyor. Mesela, Çinlide ruh atadan oğula geçmektedir. Bu sebeple Çinliler hep erkek evlat isterler, kız evlatlarını ya atmışlardır ya da öldürmüşlerdir. Bu bugün hâlâ da sürüyor Çin’de, dikkatinizi çekerim. Bir çocuk siyaseti sürdürülüyor Çin’de. Mao’nun ölümünden sonra -1976’da galiba- çıktı bu tek çocuk siyaseti ve Çin’de büyük bir kız çocuğu katliamı baş göstermiştir. 93’te Malezya’dan Pekin’e geçtiğimde, bana Çin’de 77 milyon evlenme çağında erkek fazlası olduğundan bahsetmişlerdi. Sonra Malezya’ya döndüğümde ”Hapı yuttunuz, yandınız, 77 milyon yola çıkarsa kaçacak delik arayın.” dedim. O zaman Malezya’nın nüfusu 18 milyon filandı ve 3-4 milyon kadın fazlası var Malezya’da evlenme çağında, denklem çok korkunçtu. Şimdi, son zamanlarda tek çocuk siyasetini kaldırdılar Çin’de. Niye bu isteniyor? Dediğim gibi erkek evlat çıkmadığında ruh yürümüyor. Bunun yansımalarını Malezya’da görmüştüm.
Reklam
1,000 öğeden 361 ile 370 arasındakiler gösteriliyor.