Erken çağda yerleşik hâle gelen topluluklarda erkeğin önemi azalıyor. Erkeğin önemi azaldığı ölçüde bu erkekte bir kompleks yaratıyor. Bu kompleksi gidermek üzere çok eski yerleşik toplumlar hep erkeğe vurgu yapmışlardır. Bunun en güzel örneği Çinlilerdedir. En eski yerleşik topluluklardan biridir. Aynı şekilde Farslarda da vardır. Çinlilerde ve Farslarda aşırı derecede kadının hor görülmesi olayı vardır. Çünkü dediğim gibi erkek çok gerilemektedir. Önemi, yeri, işleyişi geriliyor ve onu tatmin etmek üzere mübalağa ediliyor. Mesela, Çinlide ruh atadan oğula geçmektedir. Bu sebeple Çinliler hep erkek evlat isterler, kız evlatlarını ya atmışlardır ya da öldürmüşlerdir. Bu bugün hâlâ da sürüyor Çin’de, dikkatinizi çekerim. Bir çocuk siyaseti sürdürülüyor Çin’de. Mao’nun ölümünden sonra -1976’da galiba- çıktı bu tek çocuk siyaseti ve Çin’de büyük bir kız çocuğu katliamı baş göstermiştir. 93’te Malezya’dan Pekin’e geçtiğimde, bana Çin’de 77 milyon evlenme çağında erkek fazlası olduğundan bahsetmişlerdi. Sonra Malezya’ya döndüğümde ”Hapı yuttunuz, yandınız, 77 milyon yola çıkarsa kaçacak delik arayın.” dedim. O zaman Malezya’nın nüfusu 18 milyon filandı ve 3-4 milyon kadın fazlası var Malezya’da evlenme çağında, denklem çok korkunçtu. Şimdi, son zamanlarda tek çocuk siyasetini kaldırdılar Çin’de. Niye bu isteniyor? Dediğim gibi erkek evlat çıkmadığında ruh yürümüyor. Bunun yansımalarını Malezya’da görmüştüm.