Japon asıllı İngiliz yazar Kazuo Ishiguro'nun 1989'da yazdığı bu şahane kitap sade üslubu, dingin ruh çözümlemeleri, görev bilinci ve alt metnindeki imrenilecek bir bağlılıkla devam ediyor.
Konu olarak, bir malikanede ömrünün neredeyse tamamını geçiren bir erkek başuşağın İngiliz taşrasına yaptığı geziyi anlatır. İlerleyen bölümlerde hikaye çeşitlenip siyaset, taşradaki hayaller, doğa, saygı, sevgi ve nezaket çerçevesinde şekillenir.
Yazarımıza 2017 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nün verilmesinin en önemli nedenlerinden biri hiç şüphesiz bu mükemmel kitaptır. Tam da arka kapağında yazıldığı gibi; "katman katman açılan, büyüleyici bir roman."
Bu kusursuz kitabımız 1993 yılında beyaz perdeye aktarılmıştır. Yönetmenliğini James Ivory'nin yaptığı filmde başrolleri Anthony Hopkins ve Emma Thompson paylaşmıştır.
İçerisinde birçok güzel tespit bulunmasına karşın belki de en güzeli şudur; "şuraya çıkmak sağlam bir çift bacakla sağlam bir çift ciğer ister. Bende ikisi de yok, o yüzden şuracıkta oturuyorum işte. Ama halim daha iyi olsaydı, orada yukarıda oturuyor olurdum. Küçük, güzel bir açıklık var yukarıda, oturacak yer de var, her şey ayağınızın altında. İngiltere'nin hiçbir yerinde bundan daha güzel manzara bulamazsınız.”