Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün 23 Nisandı. Plazanın önünde ki parkta üç çocuk bir kartonun üstüne serdikleri ayakkabı, elbise vb eşyaları satmaya çalışıyorlardı. Parkın yukarısında ki okulda 23 Nisan şenlikleri hız kesmeden devam ediyordu. Belediye başkanın makamında küçük bir kız oturuyordu. Üstü başı ışıl ışıldı. Bir roman kahramanı değildim, zaten içinde bulunduğum durumda romandan bir alıntı değildi. Herşey acı bir şekilde gerçekti. Okula gidemeyen çocuk neden 23 Nisanı kutlayamıyordu? Veya 23 Nisan sadece okula giden çocuklara mı armağan edildi.😕 Okula gitmeyen, çocuk işçilerin 23 Nisanı neden yoktu veya bu çocuklar için eğitimciler, gerekli merciler neden bu çocukların da dahil olacağı bir kutlama yapmıyordu? Her 23 Nisan'da neden sadece okulda bu kutlama yapılıyor? 23 Nisanlar okullarda kutlanılmak zorunda diye bir yasa mı vardı? Neden fragman, film senaryo hep aynı? Neden ekleme, çıkarma veya bu bayramı daha iyiye taşımaya yönelik bir eylem yok! Makam koltuğuna her 23 Nisan'da neden bir 'öğrenci' oturulur. İşçi çocuğun makamda o gün yer almamasının gerekçesi neydi? Üstelik siyasetçi olmak bu ülkede eğitimden geçmezken 🤦‍♀️😕 Siz bugün okullarınızda neyi kutladınız bilmiyorum. Ama ben her 23 Nisan'da kutlamaya dahil olmayan çocukların işçi olma başarısını kutladım yine.!! H.
Egemen gücün en büyük silahı, milleti kendi köklerinden kuşkuya düşürmek! Kendi fikirleri dışında başka hiçbir fikre saygısı olmayanlar milleti Aydın-Yobaz diye kutuplaştırdı. Şimdi en aydın benim diye iki taraf da birbirine girdi! Alnı yere değene yobaz, fukaranın hakkını ver diyene vatan haini yaftası yapıştıran her siyasetçi bu ülkenin tam ortasına barut yerleştiriyor ve bunu da gayet bilinçli olarak yapıyor! Siyaseten farklı düşünmek faydalı olandır ama önemli olan siyasilerin maşası haline gelmemek. Her ideolojinin bir bezirganı var ve cehalete süt emziren körlüğün sağcısı solcusu yok!
Reklam
Bilimlendin
Sosyal bilimlerin makus talihi.herkes siyasetçi,herkes tarihçi,herkes sosyolog,herkes psikolog,herkes teoloji uzmanı ama coğrafyaya giremiyorlar farkındaysanız çünkü coğrafya maddi olarak etüt edilebilen bir bilim sahası işin içine jeoloji falan girince göt olma ihtimaliniz yüksek o yüzden manevi alanlarda yapıştırıp geçiyorlar
Stalin varisini seçmiş olsaydı ya da varisi Sscb'nin başına gelseydi Sscb yıkılmazdı bence Kıssınger'in Çin kitabını okuyorum ve Kurusçev bu kadar alık bir siyasetçi ender bulunur aq Abd ajanıydı bence sfdfg şaka bir yana Stalin'i kötülüyordu ama kendisi Stalin kadar zeki olsaydı Sscb yıkılmazdı
Paranın tehlikesi şunlardır; Para deliyi akıllı gibi, namussuzu namuslu gibi, hokkabazı siyasetçi gibi, haini dindar gibi, or*spuyu bakire gibi gösterir.
Deprem
Türkiye'de Deprem
Türkiye'de Deprem
çok güzel bir kitaptı okuduğum zaman inceleme yazmak istemiştim hatta bir deftere inceleme yazdım umarım bir ara onu da paylaşacağım. Deprem türkiyede yaşayan herkesin ister istemez (maalesef) aşina olduğu bir kavram. Hepimiz duyuyoruz, yaşıyoruz, kayıplar veriyoruz ama bilinçlenmiyoruz
Naci Görür
Naci Görür
kitabında tam olarak bundan bahsetmiş aslında. Bir kaç bilim insanı çıkıyorlar seslerini duyurabildikileri heryerden sürekli halkı uyarıyorlar. Ama çokta bilinçlenmeye niyetimiz yok gibi hala. Halk bilinçli olup depreme dirençli evler kentler isterse her siyasetçi de onu yapmak vaadiyle çıkacaktır meydanlara ama halk ne istiyor acaba? Unutmayalım ki siyaset halkta karşılıpı olan şeyler söyleyerek yönetime geçme ve yönetime geçince de bunları gerçekleştirerek yönetimde kalmaktan başka bir şey değildir. Yani halk istese ki depreme karşı önlem alınsın bunun farkına varan siyasiler ve yönetici konumunda bulunanlar bunlara cevap vermek zorunda yani gerçekleştirmek zorunda kalacaktır. Peki tekrar soralım halk ne istiyor ki depreme dirençli yapıları kimse yapmıyor? Halk artık torpil istiyor, işe sokulmasını istiyor, çıkar sağlamak istiyor, gecekondulara tapu imara barışı istiyor, ve maalesef siyasilerde isteklerini bol bol veriyor bilim istesek eğitim istesek depreme dirençli yapılar istesek liyakat istesek adelet istesek gelişmek istesek hepsi olacak ama halkın istemesi lazım tek sorun bu sanırım
Reklam
Cemaatler siyasetçi gibi konuşuyor, siyasetçi din vazediyor, aydın komplo teorileri üretmek ya da propaganda makinesine yakıt ikmal etmekle meşgul. O yüzden ayakkabı boyacısından yayıncısına kadar kimse mesleğinin gereğini yerine getirerek yükselmek derdinde değil. Hayat parçalanmaz değil ama birbirine karıştığı durumun adı da bütünlük değil. Akif Emre
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.