Bir sosyal yöntem olan kadın düşmanlığı; kadının küçümsenmesini değil, çok dikkate alınmasını ve gözaltında tutulmasını gerektirir
Ne ekersek onu biçeriz. Ne pişirirseniz onu yersiniz. Gençlerin zihnini ve ruhunu bakımsız bir tarla gibi boş bırakırsanız orada sadece ısırgan otu, devedikeni ve benzer yabani otlar yetişir. Anne ve babaların çocukların beynini ve ruhunu işlemeden bırakması ne akla uyar ne de vicdana. Onları sevgi dolu ilgiden mahrum etmeniz kabul edilemez, dahası bu ahlaksızlık ve suçtur. Çocukların iyi terbiye edilmemesi sadece aileyi değil toplumu ve devleti de ilgilendiren bir sorundur. İstediğiniz kadar mükemmel anayasalar yapın, seçim mevzuları düzenleyin, en özgürlükçü kanunları çıkarın, sosyalizmin veya komünizmin mucizevi gücüne inanın, eğer yüz binlerce çocuğumuz dar görüşlü, faydasız insanlar olarak hayata adım atacaksa her türlü yasaya ve sosyal haklara rağmen hayatımız sefil, sönük ve ruhsuz olacaktır. Bu gençler arasından çıkan memurlar ihmalkar, bakanlar siyasi madrabaz, milletvekilleri ise halkın sırtından kazanan vurguncular olacaktır. Okul, yeni nesillerin aklını ve kalbini körelten yerler olur. Basın ise güzelliğini satarak geçinen bir fahişeye benzemeye başlayacaktır. Tok ya da aç halk kitleleri ise kendilerine yabancı olan her şeye, özellikle de varlıklı sınıfa mensup insanlara karşı kin ve nefret besleyen, intikam duygusu güden bir sürüye dönüşecektir.
Reklam
·
Not rated
Sabahattin Ali şiirleri
Sabahattin Ali, benim en sevdiğim Türk yazarlar arasında. Yazarlık hayatına Ahmet Hamdi Tanpınar gibi şiir ile başlamış daha sonrasında ise bunu hikâye ve roman takip etmiştir. Buna rol oynayan şey ise ülkemizin hem siyasi ve sosyal etkenleri hem de kendisinin bir edebiyat öğretmeni olması sebebiyle, samimi ve yapmacıklık katmadan halkı
Bütün Şiirleri
Bütün ŞiirleriSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 20192 okunma
NUMAN ESİN'İN DAVRANIŞLARI KARŞISINDA ATSIZ'IN TEPKİSİ Atsız'ın Milli Yol'a uzak duruşu konusundaki kuşkularım artık son bulmuştu. Her sayı değil ama, sırası geldikçe yazı yazıyordu. İlgisi de devam ediyordu. Meselâ «Bugünkü Yemlihâlar», «30 Ağustos ve Türk Ordusu», «Türkçüler Derneği» başlıklı yazıları çeşitli tarihlerde
592 syf.
9/10 puan verdi
·
Liked
·
Read in 34 days
Kitap elime geçtiğinde sevinç ve heyecanla okumaya başladım ama ne yazık ki dört ciltlik hatıratın sadece ilk cildini elimde tuttuğumu öğrendiğimde üzülmedim değil. Buna rağmen, hatıratın değerinden dolayı okumaya başladım, çünkü Almanya'nın savaş sonrası halini, sosyal ve bilhassa siyasi gelişimini en yakından takip eden çünkü bilfiil içinde bulunan Adenauer'den okumak anlamına geliyordu bu. Almanya savaş sonrası hangi durumdaydı, bugünkü gücüne nasıl kavuştu, Avrupa Birliği hususunda nasıl bir yol takip etti gibi sorulara cevap bulmak, Avrupa Birliğinin tarihi kökünü ve doğuşunu izlemek bu ciltte mümkün. Bilhassa iki cihan harbi sonrası Almanya ve Avrupa Birliği tarihini anlamak için okunması gereken bir eser. Benden tam not aldı, yalnız bazı toplantı ve buluşmalarda uzun ve sıkıcı detaylara, tekrarlara düşmesine bir puan kırdım... :) Hatıratı okurken bugünün agresif Rusya'sı ile karşılaşacaksınız ve Batı ülkelerinin neden bir birlik kurmaya yöneldiğini, Nato'yu neden kurduğunu ve bu birliklerin bugünün agresif Rusya'sından dolayı neden yine hortladığını ve önem kazandığını göreceksiniz. Kitap başka dillere tercüme edilmiş mi bilmiyorum ama almanca bilen ve kitabi bulan mutlaka okumalı. Ben, elime geçerse mutlaka okuyacağım hepsini. İyi okumalar...
Erinnerungen, Band 1
Erinnerungen, Band 1Konrad Adenauer · Deutsche Verlags-Anstalt Stuttgart · 19652 okunma
384 syf.
8/10 puan verdi
Türkiye'nin siyasi ve sosyolojik resmini genel hatlarıyla da olsa bu kadar başarılı çizen bir eseri sosyal okura bu denli iyi sunan bir esere ilk defa denk geldim. Ülkeye karşı olan bakış açınızı değiştirebilecek çok fazla bilgi var bu kitapta. Bekir Ağırdır'ın bu eser için fazlasıyla emek harcadığı ortada. Kitapta yer alan Üç Türkiye Teorisi'ni çok ama çok mantıklı buldum. Teoriyi burada anlatmak yersiz olur. Türkiye toplumunu iyi anlamak isteyen herkes bence bu kitabı okuyarak bu teoriye mutlaka göz atmalı. Türkiye'deki kutuplaşma ortamıyla alakalı pek çok şey anlam kazanacaktır. Kitapta her ne kadar çok faydalı bilgiler de olsa kitabın umut kırıcı bir tarafı da var. Müreffeh ve uygar bir toplum olmamızın önündeki engelleri çok güzel açıklayan kitabın öne sürdüğü çözüm yöntemleri ne yazık ki yakın gelecekte gerçekleşebilecek şeyler değil. Politikacıların bile isteye yaptığı hatalar ve toplumda yer alan "istemezük" zihniyetinden dolayı Ağırdır'ın önerilerini uygulayacak neredeyse kimse yok toplumda. Buna rağmen yazarın bu kitabı yazması beni sevindirdi. Ülkeyi sağduyulu bir şekilde gözlemleyen ve partizanlık yapmayan birinin cümlelerini okumak iyi geldi.
Hikayesini Arayan Gelecek
Hikayesini Arayan GelecekBekir Ağırdır · Doğan Kitap Yayınları · 202081 okunma
Reklam
Geri199
1,000 öğeden 991 ile 1,000 arasındakiler gösteriliyor.