Müslümanların dikkatini siyer araştırmalarına çeviren başka bir unsur ise; hukuki ihtiyaçlar ve siyasi çekişmelerdir. Özellikle vergi sisteminde, arazilerin hukuki konumları en çok karşılaşılan problemdi ve sorunun temelinde Hz. Muhammed ve Räşid halifeler dönemindeki uygulamalar yatıyordu. Bu uygulamaların tespiti için de Siyer ilmi onemli bir başvuru alanı idi.
Sayfa 30 - IRCICA YAYINLARIKitabı okudu
İslamî dönemdeki iktisadi, içtimaî, siyasî, kültürel ve hatta dinî birçok olayın kökenlerini câhiliye döneminde aramak gerekir. Çünkü vahyin ilk muhatapları bizzat Câhiliye Arapları'dır. Bu nedenle İslam öncesi Arap tarihini bilmek siyer ilmi açısından son derece önemlidir.
Mana YayınlarıKitabı okudu
Reklam
İmâm Nevevi'nin İlmi Konumu
Kuşkusuz İmâm Nevevî İslâm ilim tarihinin en güzide şahsiyetlerinden biridir. Nevevî, yaşadığı dönemde tedris faaliyetinde bulunarak birçok âlimin yetişmesine vesile olmasının yanında bıraktığı birbirinden kıymetli eserlerle hem kendi çağını hem de kendisinden sonraki çağları aydınlatmıştır. Onun tesirinin bu denli yaygın olmasında ve uzun sürmesinde kuşkusuz onun ilmî kişiliği ve takvası en temel âmillerdendir. Nevevî (rahmetullahi aleyh) fıkıh, hadîs, siyer, lugat ve daha birçok alanda temeyyüz ederek bu alanlarda eşsiz otoritelerden sayılmıştır.
Kelâm varlığı ve gayesi itibariyle önce Müslümanların şüphesini gidermek ikinci bir alan olaraksa diğer muhataplarının suallerine cevap getirmek vazifesini icra eder. Bu vazife bugün kadim cevaplarımızı hatırlatmak ve geçmiş ilmi müktesebatla bağımızı kuvvetlendirmek yoluyla gerçekleşecekse o zaman günün kelâmcısı kendisine bu irtibatı sürdürmeyi mükellefiyet bilmelidir. Bugün Batının bilimsel gelişmelerine cevap vermeyi teşvik ettiğimiz kadar kadim itikadi birikimimizi bugünün insanına ulaştırmayı da teşvik etmeliyiz. Çünkü bugün şüphenin adresi değişmiştir. Müslümanlar içeriden itikadi saptırmalara muhatap olmaktadırlar. Eskiden diğer dinlere mensup âlimler genel bilgiler ile Müslümanlara sorular yöneltip şüpheler saçarken bugün oryantalizm çalışmaları için müessese ve kürsüler açılıp, bizim eserlerimiz incelenmekte, hadislerimiz okunmakta, eserlerimiz müsteşrikler eliyle neşredilmekte ve bunlar kendi amaçlarına uygun olarak kurgulanıp, çarpıtılıp sunulmaktadır. Dolayısıyla günün kelâmî ihtiyacını doğru tespit etmek de yeni ilm-i kelåma dâhildir ve hep öyle olmalıdır. Çalışmanın itikadi yönden hatalı beyanlarını işaretlediği ve tenkit etmeye odaklandığı iki ana grup bulunmaktadır. İlki İslam tarihi boyunca itikadî hemen her meselede tahrif için rivayetler vazeden ve bu tahrifi fıtrat edindiği için kendi içerisinde de sürekli birçok alt fırkaya bölünen Şia'dır. İkinci grup ise oryantalist okumaların tesirinde kalan, usûl ve İslamî ilimler bakiyesine sırt çeviren modernist hareketlerdir
“İkra” emri ..
Cebrâil (a.s), Peygamberimiz mağarada iken, göründü. Ve “İkra’ (oku…)” diyerek Allah’ın (c.c.) emriyle ilk vahyi getirmiş oldu. Kâinatın Efendisi okuma bilmiyordu, ümmî yaşamıştı. “Mâ ene bi-kâriin (ben okumayı beceremiyorum)” dedi. Cenâb-ı Hakkın hikmeti icâbı, Peygamber Efendimiz o ana kadar hiç ilmi tedrîsât görmemişti. Zirâ Rabbimiz onun tâlim ve terbiyesini bizzat kendisi üzerine almıştı. Cebrâil (a.s.) üç kere aynı emri tekrarladı ve aynı cevabı aldıktan sonra, Peygamber Efendimiz’in mübârek göğsünü, üç defa sıktı ve Allah’ın ismiyle okumasını istedi. Böylece, Cibrîl tarafından kendisine, mânevî bir ameliyât tatbik edilmiş oldu. Aslında Kur’ân-ı Kerim’in bir nüshası Levh-i Mahfuzda, bir nüshası da Fahr-i Kâinat’ın kalbinde yazılı idi. Cibrîl tarafından tatbik edilen bu âmeliyat ile, Fahr-i Kâinat’ın kalbi üzerinden perde kaldırılmış ve birden okur oluvermişti. Böylece, pek büyük bir mu’cize zuhûr etmişti.
* İslam'ın öğrenebileceğimiz birçok farklı yönü ve ilmi var. Fıkıh öğrenebilirsiniz, kelam öğrenebilirsiniz, hadis öğrenebilirsiniz, siyer öğrenebilirsiniz; lakin bütün bu ilimler bir hâle dönüşmedikçe, hayatımızda bir hâl olarak neşvünema bulmadıkça bunun hiçbir kıymet-i harbiyesi de yoktur. *
Reklam
80 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.