208 syf.
10/10 puan verdi
Kitabı okudum mu yoksa kitabı okumak yerine Ayhan’la yani kitabın ana karakteri ile dertleştim mi inanın bilmiyorum. Açıkçası bu yazının başlangıcını nasıl yapmam gerektiğini de bilmiyorum ki sanırım bu durum giriş cümlemden yeterince anlaşılıyordur. Güray Süngü, bizi Ayhan’la yağmurlu bir günde tanıştırıyor. Herkesin penceresini sıkı sıkı
Pencere'DEN
Pencere'DENGüray Süngü · Okur Kitaplığı · 2012528 okunma
İnsanlar konusunda bilgi edinmek inanın çok ilgi çekici bir şey... Siz de aynı fikirde değil misiniz ? Tabii yalnız ne olduklarını , ne yaptıklarını bilmek yeterli değil. Onların duygularını ve düşüncelerini de öğrenmek gerekir.
Reklam
Siz kendi birliklerinize inanın, beni de bırakın lütfen kendi birliklerime inanayım.Elde seçme özgürlüğü olduktan sonra kendine en güzelinden bir yaşam biçimi arayıp bulmak pek büyük hüner sayılmaz.Ama sorarım size: Kimin elinde var böyle bir özgürlük ?
Bakın, melez olmayı ben istemedim. Siz de melez olduğunuzu düşünerek bu satırları okuyorsanız, tavsiyem şu: kitabı hemen kapatın! Anne babanız nasıl doğduğunuza dair hangi yalanı söylediyse ona inanın ve normal bir yaşam sürmeyi deneyin. Melez olmak tehlikeli. Korkunç. Çoğu zaman da pis şekillerde, acı çektirerek öldürüyor sizi. Şayet normal bir çocuksanız, bunu da kurmaca olduğunu düşündüğünüz için okuyorsanız, harika. Okumaya devam edin. Bunların hiçbirinin olmadığına inanabildiğiniz için sizi ne kadar kıskanıyorum. Ama eğer bu sayfalarda kendinizi buluyorsanız, içinizde bir şeyler kıpır kıpır oluyorsa, hemen okumayı bırakın. Siz de bizlerden biri olabilirsiniz. Bir kere bunu anladınız mı, onların da bunu hissetmesi an meselesi olacak ve peşinize düşecekler. Uyarmadı demeyin.
“Kuşkusuz, siz de biliyorsunuz, zavallı adam! Burada gitmediği doktor kalmadı, onu kaplıcalara gönderiyorlar, ama öldürecekler zavallıyı, onu tanıyor musunuz?” Eğer hiç tanımadığınızı söylerseniz, adamcağız bu yanıtınızdan kendine hemen üzüntü payı çıkarır: “Bu ünlü kişiyle tanıştığımı söylemekle, senin karşında caka satmak istediğimi anlamadın mı be adam?” Elbette bu sözleri yüzünden okuyacaksınız; ayrıca belki buna benzer sözler de edebilir. Eğer o zatı tanıdığınızı söylerseniz, bu kez daha beter alınacaktır, doğrusu bu ya, nedenini inanın ben de bilmiyorum. Kısacası, iki taraf arasında bir samimiyetsizlik, bir düşmanlık gelişecek ve konuşma birden kesiliverecektir. Yurttaş size sırtını dönecek, sizi boş verip, bütün zamanını karşısında oturan, diyelim bir Alman fırıncıyla geçirmeye koyulacaktır. Niyeti başkasıyla konuşabileceğini size göstermektir. Alman’la ahbaplığı geliştirirken sizinle bütün ilişkilerini kesecek, kabaca, siz orada yokmuşsunuz gibi davranacaktır.
İnanın, siz konuğumuz olmasaydınız, Bir saat önce y atIriış olacaktım ben de.
Sayfa 109
Reklam
Ama inanın siz de tam olarak normal değilsiniz! Yalnızlık adeta paçalarınızdan akıyor sizin! Sakın aksini söylemeye kalkmayın, bana etrafınızı saran kalabalıklardan falan da söz etmeyin! Onlar gerçek değiller, hepsi gölge... Neredeyse ıssız denecek kadar tenha bir hayatınız var sizin. Zaman zaman siz farkında olmadan bu tenhalık o kadar canınızı acıtıyor ki, el yordamıyla gölgelerden birini diğerlerinden ayırıp onunla oynamaya başlıyorsunuz. Ona bir yüz çiziyorsunuz, bir çift göz, bir ince burun, kalın dudaklar... Size baksın, sizi görsün, sizinle konuşsun diye... Ama bir gölgenin ömrü en fazla ne kadar uzatılabilir?
Linkteki Yazım/tüm K.k. Lara Gelsin
Merhaba ben K.K. Sayfalarca anlatamadığım hislerim, belli bir düzene koyamadığım yüzlerce düşüncem var. Beynimin kıvrımlarında dans eden bu düşüncelerim her gün bitmek bilmeyen bir curcunaya ev sahipliği yapıyor. “Susun artık! Başımı dinlemek istiyorum.” diyorum yok, her gün bambaşka bir keşmekeş… Rahat vermeyen zihnim beni fazlasıyla
Neye yarar bir insanın sizi koltuklaması, Dostluk, güven, sevgi sözü vermesi, Ballandıra ballandıra sizi övmesi, Bunları ilk rastladığı hödüğe de söylemesi? Olmaz, olmaz öyle orta malı değer, Biraz kendini biliyorsa eğer, Hiç kimse istemez, o namussuz değeri; El alemle bir tutulduktan sonra, En şerefli insan bile ucuz şölenlere kalır; Değerli tutulmak, yeğ tutulmak demektir, Herkese değer vermek, değer vermemektir. Madem ki zamanın çirkeflerine daldınız, Siz, inanın, dışımızda kaldınız.
Sayfa 3
Siz hâlâ hayatta olanlar, inanın ki dünyada bizim kayıtsızlığımız kadar korkunç enginlikte hiçbir şey yoktur...
1,000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.