Dinleyici: Gençken çok oyunbaz oluruz ve bizim için iyi olanı her zaman bilmeyiz. Eğer bir baba oğluna onun iyiliğini öğütlüyorsa, oğlu babasının öğüdüne uymamalı mı?
Krishnamurti: Siz ne düşünüyorsunuz? Eğer ben babaysam ilk önce oğlumun hayatta sahiden ne yapmak istediğini ortaya çıkarmalıyım, değil mi? Ebeveyn çocuğunu ona öğütte bulunacak kadar iyi tanıyor mu? Ebeveyn çocuğu inceledi mi? Çocuğunu gözlemlemek için çok az zamanı olan bir ebeveyn nasıl olur da ona öğütte bulunabilir? Babanın oğlunu yönlendirmesi gerektiğini söylemek hoş ama ya baba oğlunu yeterince tanımıyorsa, ne yapacak? Her çocuk belli bir zamanda veya yerde değil de bütün bir çocukluk süresince ele alınıp incelenmesi gereken kendi yönelimlerine ve yetilerine sahiptir.
“Eğer bir şeyden eminseniz,”dedi, “başka bir şekilde düşünmeye zorlayın kendinizi, yanlış ya da aptalca olduğunu bilseniz bile. Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın, durup siz ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun.”
Sayfa 52Kitabı okudu
Siz ne düşünüyorsunuz ?!
— Şeyhim peki, fedakâr olan, acı çeken gözyaşı döken taraf hep neden kadındır?
— Narin oluşundandır kızım. Kadın kısmı süt gibidir. Sütün içine bir toz zerresi dahi düşse göze batar ve sütü kirli gösterir öyle değil mi? Kadınlar da öyledir.
Sayfa 64Kitabı okudu
siz idam hakkında ne düşünüyorsunuz?
✴ "İNTİKAM ALMAK BİREYSELDİR, CEZALANDIRMAK TANRININ İŞİDİR."
Kitap 43 sayfadan oluşan bir ön sözle başlıyor. Lütfen ön söz deyip atlamayın, çünkü o dönemi gözler önüne seriyor; bir nevi kitabın aslolan kısmının temeli diyebiliriz. Özellikle adalet anlayışı bakımından dönemin foroğrafını çeken ön söz, kitabı daha iyi anlamamıza olanak sağlıyor.
Peki gelelim kitabı okurken zihnimizde dönen sorulara:
️Bir kişi idamı hak eder mi?
️Hak ederse hangi koşullarda idam cezası olmalı?
️Veren canı Allah mı almalı?..
Kitabın konusuna gelirsek; bir idam mahkumunun, kendisi için verilen karardan öleceği ana kadar neler yaşadığı, neler hissettiği okura hissetirilerek sunulmuş.
Yazar, kitabı döneminin adalet anlayışına, idam cezasına karşı olduğunu ifade etmek için yazmış. Özellikle de bu idamların artık sıradan, günlük bir olay gibi algılanmasına ve hatta halk tarafından bir şölene çevrilmesine eleştirel yaklaşımını sürdürmüştür.
Bir İdam Mahkûmunun Son Günü 
Victor Hugo @Mavi1Edebiyat
...Eğer bir şeyden eminseniz başka bir şekilde düşünmeye zorlayın kendinizi, yanlış ya da aptalca olduğunu bilseniz bile. Bir şey okurken yalnızca yazarın ne düşündüğüne kafa yormayın, durup 'siz' ne düşünüyorsunuz ona da kafa yorun.
