Doktor olarak gözlemlerine göre toplumun epey önemli bir kısmı ruhsal açıdan hastaydı. Hastalığı iyice gün yüzüne vuranlar dışında, hasta olduğunun farkında olmayan milyonlarca şizofren, bipolar, obsesif kompülsif, pedofil, nekrofil yaşıyordu toplumda.
Doğum öncesi beslenme ve stresi önemseyin. Üreme çağında bir kadınsanız gebelikten doğuma kadar ve emzirme dönemi ile bebeğinizin bağırsak mikroplarının tam olarak oluştuğu dünyadaki ilk 3 yılı boyun ca, yediklerinizin çocuğunuzu da etkileyeceğini unutmayın. Annenin bağırsak mikrobiyomu fetusta beyin gelişmesini etkileyebilen metabo litleri üretir, ayrıca bağırsak-mikrobiyom-beyin ekseninde beslenmeye bağlı oluşan inflamasyon anne karnındaki bebeğin gelişmekte olan bey nine zarar verebilir. Aslında, gebelikte şiddetli bir inflamasyon otizm ve şizofreni gibi beyin hastalıkları açısından önemli bir risk oluşturur; annenin yağlı beslenmesine bağlı gelişen düşük dereceli inflamasyon da fetusun beyin gelişimini hemen göze çarpmayacak şekilde etkileyebilir. Diğer taraftan gebelikteki stresin veya bebek doğduktan sonra büyür ken annenin yaşadığı stresin, beyin gelişimi ve bağırsak mikrobiyotasını olumsuz etkilediği, bunun da çocukta sıklıkla davranış sorunlarına yol açtığı net bir şekilde ortaya konmuştur.
Kapıldığım o şeye, daha önce kapılmışlığım olmadığından, adını koyamıyorum... melankoli veya şizofreni olabilir... ama sadece sempati olmadığı kesin... bunu açık yüreklilikle itiraf etmek isterim...
Ama yüksek şeylerden sonra teselli bulmak da zorlaşıyor; teselli için başka türlü düşünebilmek gerek, bu da sahici şeylerle zor olduğundan ya şizofren bir anlayış, ya kaba bir geçmişle övünüp durma ya da eskiyi de önemsememe gibi birbirinden tuhaf haller getiriyor. Netice, sadece olgunlukla kavranabilecek gibi değil. Biraz olgun, çokça bilgili, çokça başkasının becerisini anlar ve takdir eder, en çok da oraya nasıl vardığını bilen ama nasıl döndüğünü anlatamayan hali bulup onu tedavi edebilmekle ilgili.
Böyle laflar edince, şiir gibi konuşuyorsun diyorlar, şiir değil ki bunlar diyorum, kafam karışık. Arada kafiyesi tutuyor farkında olmadan, o da başlangıç seviyesinde şizofreni belirtisiymiş.