Selda S.

Rehberdeki Bilinmeyen İsimler
…Aslı yazıyor.Arayacak mı aramayacak, ama işte rehberde bir gün gelip kim olduğunu dakikalarca düşüneceği ve buna rağmen bulamayacağı isimlerden biri.
Sayfa 19 - Everest YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Ben’e hizmet, aydınlanmaya ulaşmak ya da Tanrı’nın iradesine hizmetle aynı şeydir. İsa’nın Tomas İncili’nde söylediği iddia edildiği gibi, “İçinizdeki şeyi var ederseniz, var ettiğiniz sizi kurtaracaktır. Eğer içinizdekini var etmezseniz,var etmediğiniz sizi yok edecektir.” Jung’un bireyleşme ile kastettiği şeyin özü budur. Bu,egoya değil, varlığımızın yaşamayı dilediği şeye hizmet etmek demektir.
Sayfa 24 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Benliğiniz, deyim yerindeyse, özünüzde varolan olasılıkları fark ederek kendini arar. Aynı zamanda, ego, Ben’in aşkın iradesiyle işbirliği yapmaya davet edilir, aksi halde, birey psikopataloji, toplum ise sosyopati olarak adlandırılan patlamalarla sarsılır.
Sayfa 24 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor

Reader Follow Recommendations

See All
Nobel Ödülü’ne aday olmuş Andre Malraux Altenburg’un Ceviz Ağaçları’nda şöyle yazar: Gizemlerin en büyüğü, yeryüzü ve galaksi arasında bir yere rastgele fırlatılmış olmamız değil, bu hapishanede kendi imgelerimizi biçimlendirerek hiçliğimizi inkar edebilmemizdir.
Sayfa 19 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Binlerce yıl evvel, Sokrates’ten önce yaşamış olan filozof Heraklitos, ruhun, sınırları ve genişliği asla tam olarak keşfedilemeyecek, uzak bir ülke olduğu sonucuna varmıştı.
Sayfa 18 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Luna Kitabından…Bahar dizisinde geçen bölümü…
İç içe geçmiş yaşamlarımızda birbirimizi tanısak da tanımasak da, yakında da olsak çok uzaklarda da, yine de dokunabiliyorduk birbirimizin kader yollarına. Farkında olmadan hepimiz bir diğerini etkiliyordu. Kendimiz için verdiğimiz her bir karar, yaptığımız her bir seçim, bir başkasının seçimini oluşturuyordu ya da bir başkasının kararlarının sonuçlarına dönüşüyordu çoktan, Sonsuz ihtimalleri olan yüce bir bağ vardı aramızda, her bir nefesin bir başkasına nefes olduğu ya da bir nefesin herkesi soluksuz bıraktığı.
Je pense, donc je suis./ Düşünüyorum öyleyse varım.
“Her şeyin temelinde şüphe etmek vardır. Size dikte edilen her fikirden şüphe etmelisiniz. Hakikati gerekirse yıllarca arayıp bulmalısınız. Zihniniz hep kuşkucu olmalı, bir mevzunun kaidesinde esas olarak ne var aramalı. Lüzumu varsa kendi mevcudiyetinizden, bildiğinizden bile kuşku duymalısınız.”
Sayfa 39 - EpsilonKitabı okuyor
İnsan böyle bir şey. Nerede, hangi yaşta olursa olsun, kabuğunu kırıp içine baksan içi cılk yara. Yarasız, dertsiz, sırsız insan yok da, işte kimisi üstünü iyi örtüyor. Ben de örttüm. O kadar kapattım ki, kendim bile sormadım kendime.
Sayfa 198 - Doğan KitapKitabı okudu
Ben biliyordum zaten. Ama bilmemek istedim. Bilmezden gelmek bazen en iyisi. Bilmemeyi istiyorsun çünkü. Öyle olmamasını istiyorsun. Gerçeğin öyle olmamasını. Ama elinden bir şey gelmiyor. Kendi gerçeğini yaratıyorsun sonra, o gerçeğe öyle bir sarılıyorsun ki seninle beraber herkes inanıyor.
Sayfa 187 - Doğan KitapKitabı okudu
Anaları hafife almayacaksın bu dünyada, bir ananın evladı için yapamayacağı şey yoktur. Yol bilmez iz bilmez deme, evlat söz konusu oldu mu, her şeyin yolunu bulur insan.
Sayfa 160 - Doğan KitapKitabı okudu
Reklam
Değişimler karşısında dirençli ve sabırlı olmak, hep “şimdilik” diye düşünmek gerekir. Kötü şeyler olduğunda “şimdilik” demek önemlidir. Unutmayın, hayat son nefesimize kadar bir inşa sürecidir.
Sayfa 23 - Kronik KitapKitabı okuyor
Bana göre hayat bir dizi rastlantı ve bizim o rastlantılarla birlikte nasıl varolduğumuz ya da olmadığımız. Önce günaydın, sonra biraz haz, biraz acı, biraz aşk, biraz hayal kırıklığı, biraz sıcaklık, biraz yalnızlık, biraz boyun eğme, biraz başkaldırı ve ardından iyi geceler.
Sayfa 176 - Metis YayınlarıKitabı okudu
Uyuyabilecek miyim, uyuyamayacak mıyım? Saatlerce ne yapacağım? Bu uykusuzlukla yarın bütün gün nasıl idare edeceğim? Bunların hepsine bunca yıldır alışamadın gitti. Ne yapalım, bünyen böyle. Rahat bırak kendini. Diyelim ki uyuyamadın, diyelim ki yarın bütün gün yorgun gezdin, ayakta uyukladın, dünyanın sonu değil ya. Yarın CERN laboratuvarlarında Büyük Hadron Çarpıştırıcısını aktive etmeyeceksin, dolayısıyla bir önemi yok.
Sayfa 137 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
Korkuyorsun işte, sil artık şu hikayeyi zihninden. Ama olur mu? Zihin dediğin bir çöplük. Ne kadar gereksiz anı varsa orada biriktiriyoruz. Bilinçaltı denen şey oluşsun, dolsun taşsın, sonra orada bulunmaları yetmiyormuş gibi arada bir yüzeye çıkıp işte böyle, en zayıf ve sıkışık anlarında ruhunu daraltsın. Üstelik kimi de yalan yanlış. Ne kadar çok insan var ki bambaşka, yaşanmamış bir geçmiş hatırlıyor; olduğunu zannettikleri şey hiçbir zaman yaşanmadı aslında.
Sayfa 130 - Epsilon YayıneviKitabı okudu
154 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.