Yaşamak güzel şey dogrusu
Üstelik hava da güzelse
Hele gücün kuvvetin yerindeyse
Elin ekmek tutmuşsa bir de
Hele tertemizse gönlün
Hele kar gibiyse alnın
Yani kendinden korkmuyorsan
Kimseden korkmuyorsan dünyada
Dostuna güveniyorsan, iyi günler bekliyorsan
Hele iyi günlere inanıyorsan
Üstelik hava da güzelse
Yaşamak güzel şey
Çok güzel şey dogrusu.
Atatürk'ün bir sözü vardı
Yediveren bir gül gibi açardı
Atatürk'ün bir atı vardı
Etilerden beri yaşardı
Atatürk'ün bir resim vardı
Buğday tarlası gibi ağardı
Atatürk'ün bir saatı vardı
Durmadı
Anadolu’nun ücra bir köşesinde, küçük bir kız çocuğunun evlendirilmek yerine okula gidebilmesidir cumhuriyet. %10'larda olan okuma-yazma oranının %97'lere kadar gelmesidir cumhuriyet. Cumhuriyet, küçük bir yetimin, yüksek mertebedikilere kul olmak yerine, onlarla aynı haklara sahip olmasıdır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün ifadesi ile kimsesizlerin kimsesi Cumhuriyet’imizin 100. yıl dönümü kutlu olsun sevgili okurlar. 🇹🇷
Bu günler geçtiğinde herhangi bir deniz kıyısında, dingin mağlubiyetime ve artık kaybedecek hiçbir şeyimin kalmayışına sarılacağım. Bu günler geçecek ben yine seveceğim hayatı, yine yaşamayı ciddiye alacağım. Bu günler sahiden geçecek ve ben artık daha güçlü, çok yorgun olacağım.
"Her şeyle başa çıkamayabilir, her zaman güçlü duramayabilirsin.Seni sen yapan yenilgilerin, acıların bazen düşüşlerin.Hiçbir şey son değildir, öğrenebildiğin an tekrar başlarsın. Hayat sınarken olgunluk katar insana .En güzeli bir daha aynı yerden düşmez, aynı şeye yenilmezsin ."
Senden sonra 23 şehir gezdim.
3 kilo aldım.
Saçlarımı 6 kez boyadım.
Dünya bilmem kaç dönümünü tamamladı.
Darbe oldu, ihtilal oldu.
Barış gelmedi, savaş bitmedi.
Seni özledim.
Gittiğim her yerde senden bir nefes bıraktım.
Belki yürürsün aynı sokakta.
Ayak izime denk düşer ayak izin.
Belki saçına değer nefesim.
Belki sen de bir gün beni özlersin diye,
Seni uzakta bıraktım.
Seni uğurladım, sana kavuştum, seni terk ettim.
Bilmem kaç kilometre yol gittim.
Evren kaydı.
Sen göğüs kafesimden milim kaymadın..
Ezel Roz Manaz
“Bir gün en sevdiğim öldü. Ben neye üzülsem hep onun ölümüne ağladım.” diye bir söz okudum az önce. Göğsümün vitrinini devirdi, tuz buz etti her şeyi. Hep böyledir. Bir gün en sevdiğin seni terk eder ve ardından kim giderse gitsin, onun olmayışına ağlarsın. Hayat, tam da böyle.
Tanıdığım en güzel insanlar, yenilgiyi, acıyı, mücadeleyi, kaybı yaşamış olan ve diplerden çıkış yolunu kendileri bulmuş insanlardır. Güzel insanlar öylece ortaya çıkmazlar; onlar oluşurlar.
Elisabeth Kübler-Ross