Sıla

436 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
"Hepimizin bir nedeni var yanlış işler yapmak için." Roman, bu cümlenin özeti niteliğinde. Yargıladığımız hayatları tek tek anlarken buluyoruz kendimizi, anlamasak bile bir nedenleri varmış derken. Ayrıca akıcı bir kitap, elimden bırakamadım denir ya öyle. Sanki biri karşıma geçmiş ve bütün hayatını bir gecede anlatmış gibi hissettim. Arif ve Lenka'yı hep hatırlayacağım :)
Fedai
FedaiAngutyus · Okuyan Us Yayınları · 2014146 okunma
Reklam
129 syf.
8/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Uzun zaman sonra bir kitap su gibi aktı. Okurken bu kitap kafamın içi diye düşündüm. Sanki defterlerimden birini okuyormuş gibi hissettim ya da kendi kendime konuşuyor gibi. Çok sevdim. Yazarın okuduğum ilk kitabı oldu. Diğerlerini de kısa sürede okuyacağım. Çok sevdiğim bir alıntıyla bitirmek istiyorum: “Bundan beş yıl sonra kendini nerede görmek istersin?” diye sorarlar ya bazen, bunu hiç düşünmüyorum mesela. Nerede olduğum önemli değil çünkü. Nerede olursam olayım, kıkır kıkır gülerken bulmak istiyorum ben kendimi. Aklım fikrim serserilikte. İnsanlar genellikle benim çok şey bildiğimi sanıyorlar... Halbuki gerçekten de, gülmekten başka tek bir yol bile bilmiyorum Osman."
Bu Hikaye Senden Uzun Osman
Bu Hikaye Senden Uzun OsmanAylin Balboa · İletişim Yayıncılık · 20224,353 okunma
232 syf.
·
Puan vermedi
Bekleyerek yaşamak ne demek, bunu anlatan eser. Maalesef çoğunlukla böyle yaşamak zorunda kalıyoruz bazen de kendimizi bekleyerek yaşamaya mecbur bırakıyoruz. Hep bir şeylerin değişeceğini umarak aslında yapabileceğimiz şeyleri bile yapmıyoruz veya erteliyoruz. Giovanni gibi o kaleden ayrılmıyoruz. Hem bir umut var, olacağına dair hem de bitmek bilmeyen bir bekleyiş. Gerçekten umut etmek bile saçma gelir bazen, olmasını istediğimiz her ne ise içimizden geçirmekten bile çekiniriz ama bir türlü vazgeçemeyiz. Tüm bunlar o kadar güzel anlatılmış ki, umut etmenin hem insanı ayakta tutan, kendini kandırsa bile düşmesini engelleyen ancak hem de o adım bile attırmayan, hep iyi olacağını düşünerek hiçbir şey yapmadan belki de yapamadan bekleten o korkunç tarafı... Çoğumuzun hayatında böyle zamanları olmuştur belki de hep böyle diye düşünüyorsunuz. Okurken sürekli kendimizi sorguladığımız, keşkelerimizi ve belkilerimizi hatırladığımız için bu kadar derinden etkiliyor. Bu yüzden okuyan herkesi sarsacak bir kitap. Beklediğimiz değil yaşadığımız nice yıllara.
Tatar Çölü
Tatar ÇölüDino Buzzati · İletişim Yayınevi · 201813,4bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
238 syf.
10/10 puan verdi
Puslu Kıtalar Atlası’nı okumak bana derin bir uykudan sonra rüyaları hatırlamaya çalışmak gibi hissettirdi. Rüyalarımız, romanın adındaki gibi puslu bir şekilde zihnimizde dolaşır ama hepsini hatırlayamayız ya, işte bir sürü rüya görmüşüm de net bir şekilde hatırlamasam bile çok derinden etkilendiğimi hissettiğim rüyalar gibiydi. Büyüleyici bir dil gerçekten ama bazen roman içerisinde kaybolur gibi oldum. “Dili çok ağır, karışık…” gibi yorumlar vardı aslında muhteşem bir akıcılık var ama garip bir karmaşa da var, bu yüzden rüyaları hatırlamaya çalışmak gibi diye düşündüm. Okurken çok şey öğrendim. Kelimeler, isimler, meslekler… Sık sık google’a bakmam gerekti. Tabii ki bir o kadar da roman incelemelerini okurken öğrendim. Kesinlikle “okudum, bitti.” denilecek bir eser değil. Fark ettiğim bir gönderme varsa fark etmediğim ve hakkında hiçbir şey bilmediğim göndermeler, anlamlar vardı. İhsan Oktay Anar’ı okumak için neden bu kadar geç kaldım, bilmiyorum. Seveceğimden emindim ama büyüleneceğimi bilmiyordum. Bu eseri sıkıcı diye bırakmayın lütfen. Asla böyle düşünmedim hatta böyle yorumlar görünce şaşırdım. Evet, okurken kaybolur gibi oldum dediğim gibi ama bu hep merak edilen ve ilk defa gidilen bir şehrin sokaklarında dolaşırken kaybolmak gibi heyecan vericiydi. Anlatılanları bir gün unutsam da bu kitabı okurken hissettiklerimi hiç unutmayacağım.
Puslu Kıtalar Atlası
Puslu Kıtalar Atlasıİhsan Oktay Anar · İletişim Yayınları · 202048,8bin okunma
126 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
Bir kitap okumadım. Kolera sokaklarında dolaşırken oradaki şairlerden uzun bir şiir dinledim. Cümleler şiir gibi, tekrar tekrar okudum. Hep çok sert bir dili, anlatımı var -öyleydi de- diye eleştirilen bir kitapta böyle cümleler okumayı beklemiyordum. O kadar güzel betimlemeler, anlatımlar var ki oradaymış gibi hissediyor ve kapılıp gidiyor insan. Filmi izlemeden önce okumak isterdim. Filmi izlediğim için okurken oradaki karakterler zihnimde canlandı. İzlemeseydim nasıl hayal edecektim bilmek isterdim. Film mi kitap mı? Filmi uzun zaman önce izlemiştim. Karanlık bir filmdi ama beğenmiştim yine de elbette ki kitap.
Ağır Roman
Ağır RomanMetin Kaçan · Everest Yayınları · 20211,727 okunma