Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

smey

smey
@smey1
"Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem" -Mehmet Akif Ersoy
Ancak seni tutan tek şey hata yapma korkusuysa oku fırlatmaya hiç çekinme. Hazırlık hareketlerin doğruysa elini gevşet ve kirişi serbest bırak. Okun hedefi tutmasa bile isabetsizliğini bir dahaki sefere düzeltirsin. Riske girmezsen bir dahaki sefere hedefi tutturabilmek için nasıl değişiklikler yapman gerektiğini asla bilemezsin. Attığın her ok, yüreğinde bir iz, bir hatıra bırakacak – ve bu hatıraların bileşimi sayesinde her atışın bir öncekinden başarılı olacaktır.
Reklam
Sen belki bir fırıncının ya da çiftçinin okçuluğu ilginç bulmayacağını düşünebilirsin, ama emin ol ki onlar da okçuluktan gördüklerini kendi işlerine yansıtacaklardır. Sen de aynısını yapacaksın: Usta bir fırıncıyı izleyerek ellerini kullanmayı, malzemeleri ölçüyü kaçırmadan harmanlamayı öğreneceksin. Çiftçiyi izleyerek sabrı, sebatı, mevsimlere saygı duymayı, vaktini fırtınalara söverek kaybetmemeyi öğreneceksin.
Denemekten, riske atılmaktan, düşüp yaralandıktan sonra doğrulup yine riske girmekten çekinmeyen kişilerle yakınlaş. Doğrunun efendisi olduğunu öne süren, kendileri gibi düşünmeyenleri eleştiren, saygı uyandıracaklarına emin olmadan hiçbir adım atmayan, kati kanılara sahip olmayı şüphelenmeye yeğleyen insanlardan uzak dur.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanlar başkalarını yargılarken bunu hep kendi sınırlamaları üzerinden yaparlar – üstelik üçüncü kişilerin görüşleri sıklıkla önyargılar ve korkularla doludur.
"...Usta bir şey öğreten değil, öğrenciye zihninde zaten bulunan bilgiyi keşfetmesi için ilham veren kişidir."
Reklam
"Siz yetenekli bir adamsınız, şereflisiniz, duruşunuz doğru," dedi Tetsuya. "Tekniğiniz yerinde, yaya hâkimsiniz, ama zihninize hâkim değilsiniz. Bütün koşullar lehinizeyken hedefi buluyorsunuz, ama etrafta tehlike söz konusu olduğunda tutturamıyorsunuz. Oysa okçu savaşacağı ortamı her zaman seçemez, dolayısıyla kendinizi yeniden eğitin ve elverişsiz koşullara hazırlıklı olun. Okçunun yolundan ayrılmayın, yaşama yön veren bir yoldur o; ama doğru ve isabetli bir atışın insanın içi huzurluyken yapılan bir atıştan tamamen farklı olduğunu da öğrenin."
Adam yayı -ok kirişe yerleşmiş halde- göğsünün ortasına yaklaştırdı. Başından biraz yukarı kaldırdı ve aşağı indirirken kirişi çekerek germeye başladı. Ok, yüzünün hizasına geldiğinde yay tamamen gerilmişti. Geçmek bilmeyen bir an boyunca okçu ve yay hiç kımıldamadan durdu. Oğlan okun nereye yöneltildiğini anlamaya çalışsa da bir şey göremedi. Aniden kirişi tutan el serbest kaldı, kol geriye doğru sekti, öteki elin tuttuğu yay zarifçe gevşedi; okun gözden kaybolmasıyla uzaklarda belirmesi bir oldu. "Git oku getir," dedi Tetsuya. Oğlan elinde okla döndü: Ok kırk metre ötedeki bir ağaçtaki kirazın bir yanından girip öbür yanından çıktıktan sonra yere düşmüştü.
Her yandan üstlerine bastıran kalın bulut kitlesine gözlerini kırpıştırarak bakan Harry, "Şimdi ne yapacağız?" dedi "Hangi yönde gittiğimizi anlamak için treni görmemiz gerek." "Aşağı in öyleyse, çabucak..." Gene bulutların altına düştüler, koltuklarında dönerek aşağıyı süzdüler... "Görüyorum!" diye haykırdı Harry. "İleride... orda!" Hogwarts Ekspresi, kıpkırmızı bir yılan misali, aşağıda ok gibi gidiyordu. Gösterge tablosundaki pusulayı kontrol eden Ron, "Kuzeye gidiyor," dedi. "Peki, yarım saatte bir kontrol etsek yeter demek ki. Sıkı tutun..." Bir hamlede bulutların içinden yukarı geçtiler. Bir dakika sonra bir güneş ışığı parıltısı içine dalmışlardı. Bambaşka bir dünyaydı. Arabanın tekerlekleri pamuksu bulut denizinin kenarına değiyordu, gökyüzü kör edici beyazlıktaki güneşin altında parlak, bitmez tükenmez bir maviydi. "Şimdi tek derdimiz, uçaklar," dedi Ron. Birbirlerine bakıp gülmeye başladılar, sonra da susamadılar bir türlü.
"Ama canım, ya kaybolursa, teyzesiyle eniştesine durumu nasıl açıklarız?" Harry, "Aldırmazlar," diye güvence verdi ona. "Bir bacanın içinde kaybolursam Dudley bunun harika bir espri olduğunu düşünür, üzülmeyin siz."
Ama sana kin tutmak mı, Nastenka! Senin açık, sakin mutluluğunu kara bir bulutla gölgelemek, acıyla suçlayıp senin kalbine sıkıntı düşürerek onu gizli bir pişmanlıkla iğnelemek ve onu saadet ânında sıkıntıyla atmaya zorlamak, onunla birlikte kürsüye doğru giderken, kara buklelerine taktığın narin çiçeklerden birini olsun ezmek... ah, hiçbir zaman hiçbir zaman! Senin göğün açık olacak, senin tatlı gülüşün ışıklı ve berrak olaca, o öteki, yalnız, minnettar kalbe sunduğun saadet ve mutluluk ânı için kutsanmış olacaksın!
Reklam
smey

smey

, bir kitabı okumaya başladı
Harry Potter ve Sırlar Odası
Harry Potter ve Sırlar OdasıJ. K. Rowling (Robert Galbraith)
9/10 · 39,9bin okunma
"Nastenka," dedim alçak sesle, "kim bu, Nastenka?" "Bu o!" diye yanıt verdi fısıltıyla, daha da yaklaşarak, daha da titreyerek sokuldu bana... Ben güçlükle ayakta duruyordum. "Nastenka! Nastenka! Bu sensin!" diye bir ses duyuldu arkamızdan ve aynı anda genç adan bize doğru ilerledi. Tanrım, nasıl bir çığlık! Nasıl da irkildi! Nasıl kollarımdan sıyrılıp ona doğru atıldı!.. Durdum ve ölü gibi onlara baktım.
"Onu seviyorum; ama bu geçecek, bu geçmeli, bu geçmeden olmaz; geçiyor hatta, duyuyorum... kim bilir, belki de, bugünden sona erer, çünkü ondan nefret ediyorum, çünkü siz burada benimle birlikte ağlarken o bana güldü, çünkü siz beni geri çevirmediniz onun gibi, çünkü siz seviyorsunuz, ama o sevmedi beni, çünkü ben sizi, sonuçta ben de seviyorum... evet, seviyorum! Sizin beni sevdiğiniz gibi seviyorum; tabii ben de bunu sizden önce söyledim, siz de işittiniz – seviyorum çünkü siz ondan iyisiniz, çünkü siz ondan daha soylusunuz, çünkü, çünkü o..."
"Dinleyin, Nastenka, biliyor musunuz ki ben uzak duracağım sizden, işte o kadar! Ben size sadece işkence ediyorum. İşte siz şimdi pişmanlık duydunuz güldüğünüz için, ama ben istemiyorum, evet, istemiyorum, sizin kendi acınız dışında... ben, kuşkusuz, suçluyum, Nastenka, hoşça kalın!"
"Yağmur yağarsa, görüşmeyiz!" dedi. "Gelmem." Bugünkü yağmuru fark etmemiş olacağını düşündüm, yine de gelmedi.
207 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.