Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Lev

Lev
@smpleman
İzmir
14 okur puanı
Ocak 2021 tarihinde katıldı
Bir insan kendisini nasıl seçilebilir ve makul kılar? Kesinlikle ne politikalarıyla, ne de nesnel yaklaşımlarıyla. Hatta çok başarılı birisi bile televizyonda yeterli karizmayı sergileyemiyorsa seçilemeyecektir. Schmidt'in kendi deneyimlerine göre, o kişilerin kim olduğu, belirli bir partinin ne olduğu, ne istediği ve neyin başarıldığı hiç önemli değildir. İşe yarayan, imaj, etki ve ''başarı puanı''dır.
Reklam
Marks '' Ekonomi ve Felsefe Üzerine Elyazmaları''nda ''her insan'' diye yazmıştır ''bir başka şeyde yeni bir gereksinim yaratarak, onu yeni fedakarlıklar yapmaya zorlayan, onu yeni bir bağımlılık ilişkisine sokan ve onu yeni bir tür eğlenceye ve ekonomik yıkıntıya sokan bir tarzda speküslasyon yapar.''
Her türden meta üretiminde iki şey üretilir: İlki kullanım değeri, ikinci ve ek olarak ise kullanım değerinin görüntüsü.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne devlet, ne de birey sınırsız bir özgürlüğe ve güce sahiptir. Hem devletin hem de bireyin kendi kendini ''sınırlandırması'' ve ''ılımlı'' bir tavır sergilemesi gerekir. Spinoza, insanların, yararları zedelendiğinde, verdikleri sözü yerine getirmemelerinin doğal bir hak olduğunu belirterek, daha önce yapılmış bir sözleşme, taraflardan birine zarar vermeye başlamışsa, bu hakka dayanarak sözünden cayabilir, insanlar da genelde bu eğilimdedirler, der. O halde, doğal hakla çelişmeden bir toplum oluşturmanın yolunun bulunması gerekir.
Sayfa 133
Reklam
'Düşünüyorum, öyleyse varım' yargısı, bütün özü ve doğası düşünme olan ve var olması için hiçbir mekana ihtiyacı bulunmayan, maddi hiçbir şeye bağlı olmayan, bir cevher olarak bedenden bütünüyle ayrı bir ruhu da kanıtlamış oluyor.
Evrim, düşünen insanlar tarafından evrensel bir olgu olarak kabul edilir; bu yüzden insan, biyolojide özcü sezgilerin üstesinden gelindiğini umabilir. Ne yazık ki, bu olmadı. Özcülük teslim olmak istemez. Pratikte genellikle bir sorun değildir. Homo sapiensin Pan troglodytesten (şempanzeden) farklı bir tür olduğunu herkes kabul eder. Ama insanın atasını geriye doğru ortak ataya kadar izler ve sonra oradan ileriye doğru şempanzelere gelirseniz, yol boyunca tüm ara kuşakların, her kuşağın karşıt cinsiyetten kendi ebeveyni ya da çocuğuyla eşleşebildiği tedrici bir süreklilik oluşturacağını da kabul edersiniz.
Hukuksal ve etik ilkelerimizin çoğu, Homo sapiens ile diğer tüm türler arasında ayrılığa dayanır. Doktorlara suikast düzenleyecek ve kürtaj kliniklerini havaya uçuracak kadar ileri giden azınlık da dahil, kürtajı bir günah sayan insanların birçoğu düşüncesiz et- iyicidir, hayvanat bahçelerine hapsedilen ve laboratuvarlarda kurban edilen şempanzeleri dert etmezler. Bizimle şempanzeler arasında, Kaliforniyalı semenderler gibi kesiksiz bir melezler zinciriyle birbirine bağlı, canlı bir ara kuşaklar sürekliliğini ortaya serseydik, yeniden düşünürler miydi? Kuşkusuz düşünürlerdi. Ama tüm ara kuşakların tesadüfen ölü olması, çok önemsiz bir kazadır. Yalnızca bu kaza nedeniyle, iki türümüz arasında -ya da herhangi iki tür arasında- büyük bir uçurumu rahatça ve kolayca düşünebiliyoruz.
75 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.