Sümeyye Feyzâ

Sümeyye Feyzâ
@smyye_fyza
Muârız. Muhalif. Münekkid.
Öğretmen
Üniversite
Bursa
8 reader point
Joined on October 2018
Şu anda okuduğu kitap
"Hatıralar ve inanç, geçmiş ve sonsuzluğun hep yanımızda taşıdığımız elçileridir."
Reklam
Çünkü hakikate vefâ hatâyı imhâ etmeyi, adâlete vefâ ise hatâlıyı ifşâ etmeyi iktizâ eder.
" şimdi bulabildiğim tüm soru cümlelerini üst üste yığıp, bulabildiğim en merhametli cevâbın dizlerine yaslamak istiyorum başımı. bulabildiğim en müşfik cümlenin önünde bir an olsun düşünmeksizin iyiden iyiye bitik, yorgun vücûdumu yere bırakmak istiyorum. uzanmak ve hangi günahtan kalma olduğunu kestiremediğim acıların yorgunluğunu bir parça olsun üzerimden atmak istiyorum. uyumalıyım. uzunca bir süre. sınırların, para birimlerinin, zaman ölçülerinin değiştiği çağlara dek..."

Reader Follow Recommendations

See All
" Ben aşkı şiirlerde, romanlarda olduğu gibi bir parlak yaz gecesinin mehtâbında başlayıp sabâhında biten bir rüyâ addedenlerden değildim. Benim için sevmek bir başka insanın vücûdundan, rûhundan bir parça hükmüne girmek, onunla beraber gülüp ağlamak, ıstıraplarını paylaşmak demekti."
Kırk Kudsi Hadis
Cenâb-ı Hak buyuruyor: Ey İnsanoğlu! Ne zamana kadar tövbeyi tehir edip, talep edeceksin? Âhireti istersin ama âhiret amellerini yapmazsın. Âbidlerin sözünü söyler fakat münâfıkların işini yaparsın. Nîmetlendirilirsen kanaat etmez, şâyet imtihân için bir belâya uğratılsan da sabretmezsin. Halka iyilik emredersin fakat sen yapmazsın. Fenâlıktan halkı meneder fakat kendin sakınmazsın. Sâlihleri sever, lâkin onlardan olmazsın. Münâfıklara kin beslersin ama onlardansın. Yapmadığın şeyi söyler, emredilmediğini yaparsın. Hakkını bolca alırsın ama başkasının hakkına gelince vermezsin...
Reklam
“Ölüler toprağa gömülür, hatıralar yüreğe. Toprak mı vefâlı yürek mi, bilmiyorum.”
“Sabahın olmasına inanıyorum Gecenin olmasına, Güneşin doğmasına ve Güneşin batmasına Bunun tekrar ve tekrar olmasına Belediyenin sokak lambalarına inanmıyorum İşte bu yüzden sabahın Rabbine sığınıyorum.”
“ güller dizildi tepsiye, ama taştan fincan oyulamadı. sevdâlara doyulamadı.”
“Binlerce kök salarak kavramak hayatı derinden. Ve ortasından geçerek acının, olgunlaşmak hayatın taa ötesinde, taa ötesinde zamanın!”
Sevgili Dost; Dizlerine kadar gömüldüğün karda yürümekte ne var? Boğazına kadar battığın kelimelerin içinde yüzmek ne soğuk!
Reklam
insan canhıraş bir suskunluktur...
“19.yy boyunca bir çok cerrah, bir hayvan üzerinde operasyon yapmadan önce alışılmış bir biçimde ses tellerini kestiler. Bunu, deney sırasında hayvanlar ses çıkarmasın diye yaptılar. Deney yapanlar ses tellerini keserek aynı zamanda gerçeği yadsıdılar -sessiz bir hayvanın acı çekmediğini varsaydılar- ve bunu kendileri doğru kabul ettikleri bilgileriyle doğruladılar. Hayvanın çığlıkları onlara zaten bildikleri bir şeyi, karşılarındaki yaratığın bilinçli, hisseden ve operasyon sırasında eziyet edilmiş bir varlık olduğunu anlatacaktı.” -susuyor olmam acı çekmediğim anlamına gelmez.
“Bir çocuk bahçesinde geceye durgun kalışın yağmur sıcağı gibi öptüm sonsuz gidişinden, saçlarının seyriyle seni.”
“Seni benim kadar sevecek olan, ruhunu kapından kovabilir mi? Seni benim kadar sevemeyenler, seni benden fazla sevebilir mi?”