Başkalarının boyunduruğuna giren ve kötü davranılan her ulus zarar görür. Aynı şey başkalarının iradesine tabi olan ve yaşamlarının denetimi tamamen kendi ellerinde olmayan bütün şahıslarda da açıkça görülebilir.
1347 yılının sonbaharında Karadeniz'de ticaret yapan Avrupalı tacirler, birbirleriyle savaş halinde ki iki orduda birden bire veba baş gösterdiğinde dehşete kapılmışlardı.( Ordulardan biri, bu korkunç hastalığı düşmanlarına yaymak için, askerlerinin cesetlerini mancınıkla düşmanlarının kamp kurduğu yerlere fırlatıyordu.) Bu yüzden Avrupalı tacirler gemilerine bindiler ve geri döndüler. Veba mikrobu taşıyan pirelerle kaplı fareleri de büyük olasılıkla beraberinde götürdüler.
Bu kez daha önde görmeden çevresinde dolaştığı burnu gördü ve ona 'Fırtınalar Burnu' adını verdi. Daha sonra Kral Joao bu adı değiştirerek, ''Bu kadar arzu edilen ve bunca yıldır aranılan Hindistan'ı bulma umudu verdiği için'' 'Ümit Burnu adını verdi.
Evliya Çelebi’de Galata. Evliya Çelebi’nin çoğu zaman verdiği rakamlar abartılı olsa da Galatada o devirde 200.000 gayrimüslim 60.000 Müslüman varmış ve yine verdiği rakamlara göre 70 Katolik kilisesi 2 Ermeni kilisesi 2 Sinegog mevcutmuş.